Ölümünün 19.Yılında Şefika Necla Kaya Yoldaşa Dair.!

Özgür kadının örneğidir Şefika Necla yoldaş. Yine, her bakımdan köleleştirilmiş kadının konumunun zorlu mücadelelerle aşılacağına inan, komünist bir kadın militan, bir özgürlük savaşçısıydı O.
kahrolası kanser hastalığında 15 Aralık 204 yılında kaybettiğimiz Necla Kaya yoldaş kadınların özgürleşmesi mücadelesinin öncülerindendi. 19.yıl oldu Necla yoldaşı kaybedeli. Sınıf kavgası kavga dünyanın dört bir yanında dur durak bilmeden sürüyor. Ölümsüzlerimizin öykülerini gençlere, çocuklara taşıyoruz. Şili de Fransa, Irakta, Suriye’de, Kürdistan da Türkiye de, Gezide, Rojava-Kobane de olduğu gibi en önde kadın militanlar saf tutuyor.
Biliyoruz ki kadınlar, devrimci kavgaya katılmadan devrim ve sosyalizm savaşımını ileriye taşımak ve zaferi koparıp almak mümkün değildir. Nice zorlukları ve olanaksızlıkları aşarak eşitlik ve özgürlük yüklü güzel günleri yakalamak ve yaşanılacak bir dünya kurmak umuduyla kavgaya sıkıca sarılmaya çalışıyoruz sevgili Şefika Necla yoldaş.
Sen belki de birçok devrimcinin yaşamadığı ihaneti ve bir dönemler yoldaş dediğin gözünü iktidar hırsı bürümüş abbas yolcuların kontracı yöntemleri yakınen yaşadın. MLKP’yi dağılmadan ayakta tutmak için daha çok demagoji ve yalana başvuran devrimciliği geçim aracı haline getirmiş olan yozlaşmış ve devrimci ilkleri-değerleri bir yana itmiş olan, şimdi mücadelenin dışına düşmüş olan, faşizmin savcıları gibi sana olmadık suçlamalar yapan bir dönemler çivili sopalarla, silah ve demir çubuklarla pusularda devrimcilere saldırı operasyonları düzenleyen daha sonrasında MLKP’yi terk ederek uzaktan akıl hocalığı yapan H.Ozan, 27 Ağustosta 1996 yılında Kemal yoldaşın katillerinden, ahlaksızlıktan sınır tanımayan tacizci M.Peköz, ” Örgütü, tankla topla kurduk, tankla topla koruyacağız” diyerek 18 yaşındaki genç kadın yoldaşlara “şırfıntı diye” saldıran ve örgüt içi demokrasiyi, “önderliğin iradesini ayağa düşürme olarak” niteleyen Garbis Altınoğlu, A.Öcalan hayranlığında sınır tanımayan biatçı Sakallı ve daha da önemlisi uzun yıllar zindanda yatmış, sözde kadın dayanışmasını önemseyip kadınların özgürlük mücadelesi ve devrimciliği üzerine kalem oynatan abla bozuntusu tıpkı Osmanlı saraylarda yaşanan kardeş ve çocuklar arasında süren iktidar kavgasının bir karikatüri yada devamı görüntüsünde padişahların gerici karşı devrimci taht kavga yöntemlerini kendisine temel almış ve seni işkenceci kontracıların direnen devrimcilere uygulamış oldukları,” konuş kurtul” dayatmasıyla kendilerine teslim olup biat etmelerini, aksi halde “öldürüleceğini” söylemekten geri kalmayan ablayın ihaneti seni derinden yaralamıştı. “Bunlar nasıl bu kadar kontracı olabilirler, nasıl iktidar için hiçbir değer tanımazlar” diyerek, bir dönemler yol arkadaşlığı yaptığın İ.M.Şeref ,1988 yılında faşist işkenceciler karşı göstermediği kahramanlığı, senin karşısında sıklıkla telefonla kişilik bozumuna uğramış T.C.nin ünlü savcılarından Zekeriya Öz’ü aratmayan H.Ozan’a talimatlar yağdırarak, insanları çocuklarının ve yakınlarını ihanete ve biata zorlayarak gösteriyordu.
Aynı PKK ve DHKP-C’de uygulanan kirli kontracı yöntemler MLKP tarafından uygulamaya sokuluyordu .Çünkü ideolojik-politik olarak kendisine güvenmeyen MLKP önderliğini iktidarda kalabilmek için her türlü kirli yolu mubah görüyordu. . İşin ilginç olanı ise KP-İÖ’ye yönelik gerçekleştirilen faşist kontracıları aratmayan saldırılarda Onlarca yoldaş yaralandı, Kemal Yazar katledildi, 3 yoldaş kontracı yöntemlerle kaçırıldı, çocuklar annelerine karşı kullanılmaya kalkışılarak, örgüt araç olmaktan çıkarılıp, amaç haline getirildi.
Tüm bu yaşananlar Necla yoldaşın içinde yer aldığı TKP-ML Hareketi geleneğine yabancıydı, Ondan dolayıdır ki MLKP önderleri iktidar için her türlü kirli yöntemi geçer akçe kılınmaktan geri kalmadılar. İşin daha da ilginç olanı, Hareketimizin değerlerinden kopmuş ve hızla yozlaşıp savrulmuş ve Apoculukta konaklamış olan iktidar için her yol mübahtır diyen bu darbeci güruhu, kısa bir dönemin ardından iktidar için bir birlerine düştüler.
Gemiyi ilk terk edenlerden birisini “MLKP’yi tankla topla korumak” gerekir diyen Garbis Altınoğlu oldu. 2000 yılında MLKP ile yollarını ayıran Garbis Altınoğlu açıklamasında ne diyordu, “MLKP yozlaşmış ve çürümüş”. Ardında kaç tane kadını taciz ettiği bilinmeyen sapık MK üyesi Kemal Yazar yoldaşın katili,1988 yılında GKH operasyonunda iliğine kadar çözülmüş M.Peköz, yine ” MLKP’yi bir klik darbeyle ele geçirip, tüm devrimci ilke ve değerleri bir yana itti” diyerek 1995 yılı KP-İÖ’nün ayrıldığı süreçte, yurtdışında KP-İÖ’lülere yönelik en fazla saldırı emrini verenlerin başında gelen, örgütü araç olmaktan çıkarıp amaç haline getiren H.Ozan, yine iktidarı için kardeşinin katledilmesinde, çocuğunun küçük yaşında annesinin kalmasında beis görmeyen R.Y.Güneş , Apocu yöntemleri kendine düstur alan, saldırıları devrimcilere yönelik kışkırtanların başında gelen Sakallı ve diğer buraya adlarını aktaramadığımız onlarca abbas yolcu ya MLKP gemisini terk ettiler yada legalizm ve zor dönemlerin devrimciliğinden her fırsatta arazi olan darbeciler tarafından tasfiye edildiler.
Kimin devrimci olup, ideallerine bağlı kaldığını pratik yakıcı olarak ortaya koydu. Demokrasi, eşitlik ve özgürlük için dövüştüklerini söyleyen MLKP önderliği aslında, demokrasi ve eşitliği yalnızca kendi önderliğine biat etmek olarak anladı ve uyguladı. Kim MLKP önderliğinin yalan ve demagojilerini açığa çıkarıp, eleştirdi, O kişi yada kesimler azgın saldırıya maruz kaldılar.
MLKP önderliğini eleştirerek kim eleştirerek ayrıldıysa -Garbis Altınoğlu, H.Ozan, Cuma Meral, MLKP YKH Spartaküsçülere aynı kontracı yöntemler devreye sokuldu. İdeolojik-politik birlik yerine, daha fazla korku ve şiddet ile, örgüt ayakta tutulmaya çalışıldı.
Neki burjuva düzen partilerden farklı olmayan kirli kontracı yöntemleri kendisine temel alan ve kendilerinden farklı düşünenlere karşı şiddet ve terör yöntemlerini devreye sokmaktan geri kalmadılar.
Necla Kaya yoldaş MLKP’nin çürümüş ve yozlaşmış önderliğinin en fazla hedef aldığı kadrolardan biriydi. Çünkü MLKP’nin çapsız ve ilkesiz, değerleri olmayan iktidar için her yol mubah diyen önderlik kadrosunun özelliklerini ve çaplarını iyi biliyordu. Haliyle MLKP önderliği bakımından Necla yoldaşın içinde yer aldığı KP-İÖ’nün yaşatılmaması ve burjuva yöntemlerle tasfiye edilmesi gerekiyordu. Ama MLKP’nin çürümüş ve yozlaşmış devrimci değerlerden uzaklaşmış önderliği dimyata pirince giderken evdeki bulgurda oldu.
Bugün MLKP önderliği dün Necla yoldaşı kaçırıp 15.gün baskı ve tecrit ortamında tutarak ihanete zorlayan kirli yöntemleri bugün kendisini vurdu ve gerçeklerin üzeri gerici şiddetle kapatılamadı. kapatılamadı. Kirli ve kontracı yönetimlerde medet umanlar devrimci kavganın dışına düşüp, lanetle anılırken Necla yoldaş devrim ve sosyalizm mücadelemizde yaşıyor.
Kontracı yöntemlerin yüreğini derinden yaraladığı Necla yoldaşı ölümünün 19.yılında bir kez daha sevgi ve saygıyla anıyor, yoldaşları olarak ideallerini bayraklaştıracağımıza söz veriyoruz.
Özgür Kadın Yürüyüşünün Adı Şefika Necla yoldaş Ölümsüzdür…!
Kadınlar Katılmadan Devrim Olmaz Devrim Olmadan Kadınlar Kurtulmaz…!