MİLLİYETÇLİK VE IRKÇILIĞI SEMBOLÜ BOZKURT İLE EŞİTLİK ÖZGÜRLÜK VE DİRENİŞN SEMBOLÜ ZAFER İŞARETİ AYNİLEŞTİRİLEMEZ..!

EURO 2024 son 16 turunda Avusturya’yı 2-1 mağlup eden Türkiye’nin bir golünü de Merih Demiral attığı gol sonrası bozkurt işareti yapması ise büyük ses getirdi. UEFA, Merih Demiral’a 2 maç ceza vermişti.
Amedspor, 31 Ocak 2016 tarihinde deplasmanda karşılaştığı Bursaspor’u 2-1 yenerek sahadan galip ayrılmış ve çeyrek finale yükselmeye hak kazanmıştı. Oynanan müsabakanın ardından Amedspor oyuncularından Deniz Naki, sosyal medya hesabından “Bizim için bugün çok önemli bir galibiyet oldu. Bize karşı yürütülen bu kirli oyundan alnımızın akı ile çıktık! Böylesi zor bir dönemde halkımıza ufak da olsa umut ışığı olabilmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Amedspor olarak boynumuzu eğmedik ve eğmeyeceğiz de. Biz özgürlüğe olan inancımız ile çıktık sahaya ve kazandık. Çünkü biz özgürlüğe ve umuda fidanlarımızı ektik! Bizi yalnız bırakmayan bütün siyasetçilerimize, sanatçılarımıza, aydınlarımıza ve halkımıza teşekkürü borç biliyoruz ve bu galibiyeti topraklarımızda 50 günden fazladır süren zulümde hayatlarını kaybeden ve yaralılarımıza adıyoruz armağan ediyoruz. Her bijî Azadî” mesajını paylaşmıştı.
TFF Tahkim Kurulu, bu paylaşımını “ideolojik propaganda ve sportmenliğe aykırı” bularak Deniz Naki’ye 12 resmi müsabakadan men cezası verirken, kulübü Amedspor’a ise 19 bin 500 lira para cezası kesmişti. Ayrıca Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi Deniz Naki’yi ‘Terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 1,5 yıl 22 gün hapisle cezalandırıldı ve ceza 5 yıl süreyle ertelendi. Kararda, “Sanığın PKK/KCK terör örgütünün şiddet yöntemlerinin açıkça meşru gösterdiği ve övdüğü, örgütünün propagandasını yaptığı sabit olmakla, cezalandırılmasına karar verilmiştir” denildi.
El işaretleri, kültürel ve siyasi semboller olarak toplumlar üzerinde derin bir etkiye sahiptir. Bozkurt işareti, Türkiye’de özellikle milliyetçi kesim tarafından kullanılan bir semboldür. Türk mitolojisinde bozkurt, Türklerin atası olarak kabul edilir ve bu nedenle milliyetçi duyguları yansıtan bir semboldür. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, Türk milliyetçi hareketlerinde sıkça kullanılmaya başlanmıştır.
Türk milliyetçilerine göre, bozkurt işareti, milliyetçi bir kimliği temsil eder ve Türk ulusunun birliğini, gücünü ve bağımsızlığını simgeler. Oysa bu işaret aşırı milliyetçi ve hatta ırkçı bir ifade olarak algılanmaktadır.
Zafer işareti, iki parmağın (işaret ve orta parmak) V şeklinde açılmasıyla yapılan bir işarettir. Bu işaret, 2. Dünya Savaşı sırasında Winston Churchill tarafından Nazi Almanyası’na karşı zaferi simgelemek için kullanılmıştır. Zamanla, barış hareketlerinin de sembolü haline gelmiştir.
Zafer işareti, evrensel bir sembol olarak barış, zafer ve dayanışma anlamlarını taşır. Farklı kültürlerde ve farklı bağlamlarda kullanılsa da, genellikle pozitif ve birleştirici bir anlam yüklenir. Bu işaret, sosyal hareketler, protestolar ve çeşitli etkinliklerde barışçıl bir mesaj iletmek için kullanılır.
Bozkurt işareti, belirli bir etnik ve ulusal kimliğe güçlü bir vurgu yaparken, zafer işareti evrensel değerlere hitap eder. Bozkurt işareti, belirli bir topluluğun kimliğini ve bağımsızlığını yüceltirken, zafer işareti tüm insanlığa hitap eden barış ve zafer mesajları taşır.
Bozkurt işareti, milliyetçi gruplar tarafından güçlü bir aidiyet ve birlik sembolü olarak kullanılırken, zafer işareti daha geniş bir kitle tarafından barış ve zafer sembolü olarak kabul görür. Bozkurt işaretinin ırkçı bir sembol olarak algılanması, onun kullanımını sınırlayabilir ve toplumsal bölünmelere yol açabilir. Oysa zafer işareti, genellikle pozitif ve birleştirici bir sembol olarak kabul edilir.
Bozkurt işareti ve zafer işareti, sosyolojik olarak farklı anlamlar taşır ve farklı bağlamlarda kullanılır. Bozkurt işareti, milliyetçi ve etnik bir kimliği yüceltirken, zafer işareti evrensel barış ve zafer mesajları iletir. Bu iki sembolün toplum üzerindeki etkileri, onların kullanım biçimleri ve algılanma şekilleriyle yakından ilişkilidir. Sosyal semboller olarak, bu işaretler kültürel ve siyasi bağlamlarına göre farklı yorumlanabilir ve toplumsal dinamikleri etkileyebilir.