Emekçileri Kavgaya Çağıran Şair Nazım Hikmeti Anıyoruz..!

Bundan tam 61.yıl önce 3 Haziran 1963 yılında Sovyetler Birliğinde kalp krizinde kaybettik. Nazım Hikmet hemen her konuya dair perspektif sunan , ezilen ve sömürülen emekçilerin sorunlarını dile getiren ve Onlara çözüm yolları sunan şiirler romanlar, öyküler yazdı. Sevgiye, emeğe, savaşa, umuda, sömürü ve zulme karşı umudu körükleyen ve umutsuzluğa kılıç çalan yol gösteren tabuları kıran şiirler yazdı. İşte bugün Nazım Hikmeti esas olarak kavga ve sevda şiirleriyle anlama-tanıma ve tanıtmaya çalışacağız. Rüzgâra karşı yürümede inatçı ve bir o kadarda kararlı olan Nazım Hikmet başkaldırına ve camları döven şiirleriyle hep halklarımıza yol gösterici olmuştur. Nâzım Hikmet, yergi şiirlerinde hayatı ve geleceği gözeten; insandan yana bir savaşım ortaya koyar. Uzlaşmaz bireysel ve toplumsal çelişkilerin başka bir yolla çözülemeyeceğine inanır çünkü. Bu sınıfsal kavgada saklanmaz, kendi yerini açıkça belirgin kılar. O, korkusuzdur, inandığı ideolojik ve kültürel değerler elindeki tek maddi güçtür. Bu gücü de sonuna kadar kullanır başkaldırı şiirlerinde. Nâzım Hikmet’in vuran/kıran/ yıkan eleştirileri bu kadarla sınırlı değildir. Hemen hemen bütün şiirlerinde insanî kusurların, insani çelişkilerin kalınca altını çizer. Pek fark edilmez bunlar; ama can alıcı olanlar da bunlardır bize kalırsa, açıklayıcı bir örnek olması bakımından şu dizelere bakılabilir:Emekçileri aydınlatıp, örgütlü kavgaya çağıran şiirleri, öyküleri ve romanlarıyla Nazım hikmeti ölümünün 61. yılında, emeğin özgürleşmesi ve eşitlik mücadelesinde saygıyla anıyoruz.