Mayıs Ayı Direniş ve Ölüm ve Yeniden Dirilişe Tanıktır..!

Herşeyden önce mayıs ayı baharın muştusudur. Doğanın kendini yenilemenin ve yeniden diriliştir

Mayıs sömürü, ve zulme, başkaldırıdır,. Yani ölüm ve yeniden doğumdur insanlık için.

Mayıs deyince ilk akla, 8 saatlik işgünü için savaşan 1 Mayıs’ın yaratıcıları İdam edilen, Amerikan işçi sınıfı ve onların önderleri enternasyonal üyesi Albert Person, August Speis, Sonra Michael Schwab,l Sam Fielden,Adolf Fisher ,George Engel, Oskar Neebe,Lovis Ling ve 4 Mayıs 1986 akşamı Şikagoda Haymenket meydanı gelir.

Mayıs deyince akla Paris komünün çiçeklenişi gelir , birde Fransa’da Nazi faşizmine kafa tutan devrimciler ve 68 ayaklanması öğrenciler yada tüm dünya gençliğinin başkaldırısı gelir.

Mayıs deyince akla,4 Mayıs 1937de Dersim de binlerce Kürt kızılbaşın hunharca katledildiği, 17 yaşında çocukların idam edildiği Dersim katliamı gelir akla.

Mayıs deyince akla 8 Mayısta Nazi Almanya’sının Sovyet Sosyalist Birliğince tarihin derinliklerine gömüldüğü anti-faşist savaşın zafere taşındığı gün gelir akla.

Mayıs deyince akla 8 Mayıs 1984+de İrlandalı özgürlük savaşçısı Boby Sands ve dokuz arkadaşı ve Maze zindanlarının H.Bloklarında “Bizimde günümüz gelecek” yükselen bir haykırış gelir akla.

Ve Mayıs deyince akla , 6 Mayısta devrimci önderler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan Hüseyin İnan’ın dar ağacına çekildikleri gün gelir akla.

Mayıs deyince akla, Türkiye proletaryasını buz kıran rolünü oynayan, işkencede ser verip sır vermeyen, 18 Mayısta katledilen komünist önder İbrahim Kaypakkaya gelir akla.

Mayıs deyince 31 Mayıs 1971 yılında Nurhak’a abide kalan elde silah dilde devrimci şiarlarıyla ölümsüzleşen Sinan Cemgil, Alpaslan Özdoğan ve Kadir Manga gelir akla.

Evet, Mayıs direniştir, ölümü yenmek, yeniden tohum olup, toprağa karışmak yaşamın yeniden çiçeklenişidir. Mayısta direniş yaratarak ölümsüzleşenlere bin selam olsun.

Mayıs ayı kavgamıza her daima tanıktır.!