Komünist Devrimcilik Ciddiyet Gerektirir ve Farklılığı Buradan Başlar.!

Kapitalizm dahil bugüne kadarki üretim ilişkileri önceki toplumun içinde yeşermiştir. Örneğin burjuva üretim ilişkileri feodal toplum biçimi altında ortaya çıkmış, ta ki feodal toplum biçimi gelişmesinin önüne engel olana kadar onunla yan yana yaşamıştır. Buradan da anlayabiliriz ki burjuva devrimci, somut olarak var olan bir üretim biçiminin ürünü ve sözcüsüdür.Komünist devrimci için böyle bir durum söz konusu olamaz. Çünkü diğer toplum biçimlerinden farklı olarak sosyalizm kapitalist toplum biçimi içinde yeşeremez. Burjuvaziyi yıkacak toplumsal güç kapitalist toplum biçimi içinde oluşur, ama yeni üretim ilişkilerinin kurulması için eski toplumun, kapitalizmin ortadan kaldırılması şarttır.İlkel toplumlardan sonra tüm toplum biçimleri üretim araçları üzerindeki özel mülkiyete dayanır. Dolayısıyla sonrakinin öncekinin içinde yeşermesi, tarihsel olarak daha ileri olanın diğerlerini kendine uydurması doğaldır. Komünizm ise üretim araçları üzerindeki özel mülkiyete son verir. Böyle olduğu içindir ki kapitalist toplum içinde ayrı, onunla yan yana yaşayan bir üretim biçimi olarak var olamaz. O nesnel yıkıcı güçlerin bilinci olarak bir fikir, bir tasarım olarak zihinlerde yeşerir. Marksizm bu tasarıma, fikre bilimsel bir nitelik kazandırmıştır, onu ayırt eden de budur. Özetle şu sonuca ulaşıyoruz: Kapitalizm kendi iç çelişkileri ile kendi yıkımını hazırlar. Kendini yıkacak güçleri bizzat kendi elleriyle hazırlayıp eğitir. Ama bu nesnel yıkıcı güçler ancak burjuva ideolojisinden kopuşmaları ve burjuva devleti yıkmayı hedefleyen bir devrimci politik irade olarak örgütlenmeleri halinde eski toplumu yıkabilir.Komünist dünya görüşü ve devrimci iradenin birliği komünist devrimciliğin ayırt edici yanıdır. Devrimci ciddiyet işte tam da bu içerikte çıkar karşımıza: fikrin insanı olmak, savunduğu dünya görüşüne, Marksizm-Leninizme uygun bir pratik içinde olmak, hayatın her alanında devrimci iradeyi kuşanmak.Kuşkusuz bir olmuş bitmişlikten bahsedilemez. İnsan olmakta olandır, fikir ve irade de öyle. Herşeyden Önce Öğrenme de Ciddiyet GerekiyorMarksizmi-Leninizmi doğru dürüst okumayan, örgüt yayınlarını hakkıyla incelemeyen, politik gelişmeleri takip etmeyen birinin devrimci ciddiyeti sorunlu değil midir? Devrimci ciddiyet yalnızca okumayı değil, başkasına anlatmayı, yayınları ulaştırmayı, fikri mümkün olabildiği kadar geniş kitlelere yaymayı gerektirmez mi? Okumada ve öğrenmede tembel olanın bunu dert etmesi mümkün mü? Örgütlü yaşamda devrimci ciddiyet zayıflığı politik iradeyi, gücü kemirir durur. Örgüt tüzüğünden bihaber, program ve stratejisini okuyup kavramamış bir örgütlü kendini ve çevresini ciddi bir yeniden inşaya tabi tutabilir mi?Kitleleri Örgütlenme Ciddiyet gerektirirİşçi sınıfının devrimci politik iradesi komünist örgüt, biliyoruz ki örgütler toplamıdır. Örgütün en uzak çeperinde dahi olsa her bireyin uygun bir örgüt içine alınması gerekir. Çeperinden merkezine kadar tüm örgüt kitlesinin çalışma grubu, eğitim grubu, hücre, komite, özel görev örgütü vb. gizli açık onlarca farklı örgüt biçimi içinde konumlandırılmaları şarttır. Gel gör ki etrafında onca örgütsüz sempatizanı varken kılını kıpırdatmayan, bu örgütsüzlüğü dert etmeyen, içinde bulunduğu dar örgüt dünyasında mutlu olan komünistlere sıkça rastlanıyor. Oysa devrimci ciddiyet tüm bu örgütsüzlüğe son vermeyi, orada durmayıp ilerici olan herkesi örgüt politikaları doğrultusunda örgütlemeyi gerektirir.Toplantılara Hazırlıkta Ciddiyet GerekiyorVerilen görevi yerine getirmeyen, yalan söyleyen, örgüte açık ve samimi davranmayan, enerjisini ve maddi olanaklarını örgütten gizleyen kişinin bu davranışı devrimci ciddiyetle bağdaşır mı? Kolaycılığa kaçarak hep bilinenleri tekrarlayan, eleştiri-öz-eleştirinin içeriğini bozup-ayağa düşüren sıradan bir düşüncesizlik olmanın ötesinde düşmanın işini kolaylaştır yaklaşımlar anlamına gelmez mi? Toplantının verimli geçmesi için hazırlıklı gelmek, planlı çalışma içinde olmak randevulara zamanında gelmek. Etrafımızı devrimcileştirmek, oldukça önemlidir. Gerek fiziksel, gerekse de güvenlik bakımından uygun yerler bulmak, illegaliteye göre konumlanmamak bunların yedeklerini oluşturmak yerine akla ilk geleni seçmek devrimci ciddiyette zaafiyet değilse nedir? Ya toplantılara hazırlıksız gelmeye ne demeli? Böyle olunca toplantı içerikten yoksun bir biçim haline geliyor. Hal böyle olunca bir önceki toplantıda alınan kararların denetimi, fikri takibi yapılmıyor ya da “mış gibi” yapılıyor. Ani devrimci denetim ve hesap sorma ve hesap verme olmadan, başarının önü açılmaz, hedefe inat ve ısrarla yürümek mümkün olmaz.Propaganda-Ajitasyon Materyallerinin Kullanımında Sorumluluk ve Ciddiyet GerekiyorÖrgüt politikalarının tüm örgüte ve kitlelere ulaştırılması ve kavratılmasında basın yayının ne derece önemli olduğunu herhalde anlatmaya gerek yok. Yazılı, görsel ve işitsel yayınlar hem içerik hem de biçimde devrimci ciddiyete uygun olmalı. Aynı zamanda yayın organı yığınları uyandırma ve örgütleme araçlardır. Buradan hareket ettiğimizde yayın organlarının ve propaganda-ajitasyon materyallerimizin zamanında en geniş yığınlara ulaştırılması gerekiyor. Bunun için en başta yayın dağıtımının iyi sağlanması ve bir komitenin denetiminde yapılması gerekiyor. Yığınların zamanında yayınlarımızın ulaşması, bildirilerin ve diğer materyallerin taşınması, bu alanda sürgit bir örgütlü-planlı çalışmanın yapılması gerekiyor. bunların her biri devrimci ciddiyet zayıflığındaki düzeyi gösterir bize. ajitasyon-propaganda araçlarının doğru kullanılması..!Her toplumsal yapılanma içerisinde yer alan herhangi bir ideolojik yaklaşım tarihten bu yana çeşitli türden ajitasyon-propaganda araçlarını yoğun biçimde kullanmıştır. Özellikle çeşitli toplumsal altüst oluşların yaşandığı dönemlerde ajitasyon-propaganda araçları daha yoğun kullanılmış ve bu alanda özel uzmanlaşmalar bile oluşturulmuştur. Bu gerçeklik ışığında bakıldığında ve geçmiş devrimci deneyimler incelendiğinde ajitasyon-propaganda araçlarının önemi ve doğru kullanımı bizler açısından önemli bir yerde durmaktadır. Şüphesiz bu önem ajitasyon-propaganda’nın kitleleri örgütlemede kapladığı alandan ileri gelmektedir.Devrimci teorinin emekçi yığınların geniş halk kitlelerine ulaştırılması şüphesiz doğru politik müdahalelerin yanı sıra, politikaları kitlelere ulaştırma araçlarının zenginliğiyle de doğru orantılı olacaktır. En geniş anlamıyla ajitasyon ve propaganda verili bir politik yönelim ve somut sorun üzerinden kitleleri eğitme ve harekete geçirmek için verilen emeğin bütünü veya teker teker parçalarını ifade eder. Bu gerçeklik ajitasyon-propagandayı ve zenginleştirilmiş, yaratıcı araçlarla işlenmesini daha önemli kılmaktadır.Her dönem koşul ve genel durumda kullanılacak ajitasyon-propaganda araçları olabildiği gibi yalnızca çeşitli özel yönelimler doğrultusunda kullanılabilecek A/P araçlarından da bahsetmek mümkündür. Ve tüm bunların yanında bu araçlar kitlelerin kendini ifade edebildiği araçlardır. Ve esas olarak kitlelerle buluşturulduğunda kitlelerin devrimci adımlarını öne çıkarabildiği oranda daha işlevli, yaratıcı ve zenginleştirilebilirdir. Bu noktadan dolayı ajitasyon-propaganda araçlarını incelerken onların esas olarak nasıl kitlelerden beslenebildiğine özel bir önem vermek yerinde olacaktır. Kitlelerin yoğun katılımının olduğu devrimci süreçler bunun nice önemli örneğiyle doludur.Eylemi Örgütlemede Ciddiyet GerekiyorBir kitle toplantısı, panel ya da söyleşiyi takip etmek yerine birbirleriyle konuşanların, içeri girip çıkanların yaptıkları, devrimci ciddiyetle bağdaşabilir mi? Neyin sabırsızlığıdır bu? Kendileri bir iki saat sabredemeyenlerin çağırdıkları insanlardan sabırlı olmalarını beklemeleri tutarlı bir davranış mı? Herhangi bir eylemde, eyleme uygun bir disiplin içinde olmak yerine başına buyrukluğu, savrukluğu kendine hak görenlere ne demeli? Kararlara uygun hareket etmek yerine kendini dayatan, bildiğini okuyan kişinin devrimci ciddiyeti sorunlu değil midir? Öncüsünün böyle olduğunu gören, kitleden birinin, örgütün ciddiyetini sorgulaması doğal olmaz mı?