Kitle çalışmasında Başarı Örgütlü Olmaktan Geçiyor..! Kitle çalışmasında istenilen verimli sonucun alınması, bu çalışmanın belli bir plan dahilinde örgütlü olarak yürütülmesine bağlıdır. Elbette burada anlaşılması gereken her şeyden önce komünist hareketin örgütlü çalışmasının birbirini tamamlamasıdır. Bu çalışma komünist örgütün bütünü tarafından yürütülür ve burada örgütler arasında kesin bir iş bölümü vardır, her birinin yaptığını diğeri tamamlar, koşullandırır ve ilerletir.Böylesi büyük çaplı bir kolektif çalışmanın başarısı her kademenin, her düzeyde komünist örgütün kendi görevlerini, kendi işlerini berrak bir şekilde anlamasına ve başarmasına bağlıdır. Kuşkusuz tüm parti çalışmasının sinir sisteminin merkezi olarak önderlik kritik, belirleyici, yönlendirici bir konuma sahiptir, ama ancak önderlikler her bir komünist örgütün örgütlerinin kendi işlevini, görev ve sorumluluklarını berrakça anlayıp çalışmalarını bunların gereklerine göre şekillendirip, kendi alanında eksiksiz bir inisiyatif ve yaratıcılıkla hareket etmeyi sağlayabildiği oranda başarılı olabilir.Örneğin, komünist örgütün önderliği, mevcut durumun öne sürdüğü en yakıcı sorunlarda zamanında, örgütün önünü ve tutumunu saptayarak İnşa’nın örgütlerinin önünü aydınlatmayı başaramazsa, karanlıkta kalan İnşa örgütleri edilgenliğe, hareketsizliğe itilir. Önderliğin hataları, zaafları ve yetersizlikleri tüm yapıyı etkiler. Ayrıca parantez açarak vurgulanmalıdır ki, tutum takınılmayan, belirsiz durumlarda, ister istemez ve kaçınılmaz olarak öncü dış, yabancı güçlerden etkilenir ve bozulmaya başlar. Çünkü bilindiği gibi yaşam boşluk tanımaz, bırakmaz. Ancak önderliğin sağlıklı bir şekilde işlediği, görevlerini başarıyla gerçekleştirdiği koşullarda, diğer örgütlerin uyumlu ve yönlendirilmiş bir çalışma içinde olması sağlanabilir. Fakat karşı etken olarak, önderliğin işlevlerini layıkıyla yapabilmesinin, diğer örgütlerin kendi işlevlerini başarıyla gerçekleştirilmesine bağlı olduğu da dikkatlerden uzak kalmamalıdır. Diğer İnşa örgütlerinin kendi rollerini oynamalarının sağlanamadığı durumlarda yine çalışma parçalanmış olur. Her İnşa örgütünün, İnşa içerisindeki konumunun yüklendiği işlevi, görev ve sorumlulukları arı, duru anlaması ve çalışma tarzının, işlevinin, görev ve sorumluluklarının gereklerine göre düzenlenmesinin önemi ne denli vurgulansa yeridir. Her İnşa örgütü, kendi konumunda yükümlülük alanında tam olarak inisiyatifli olduğunun, görev ve sorumluluklarının bilinci ile konumunun gerektirdiği çalışmaları yürütmekle yükümlüdür. Önderlik, yerel komiteler, hücreler ve İnşa örgütleri arasında kesin bir işbölümü vardır, büyük bir fabrikanın üniteleri gibi, her birinin yaptığı diğerini tamamlar, koşullandırır ve ilerletir. İnşa örgütlerinin çalışmaları kendi konumlarına, görev ve sorumluluklarına göre düzenleyip düzenlemediği temel bir değerlendirme kıstasıdır.Kitle çalışması sürekli ve sistemli olmak zorundadır. Aksi taktirde başarılı olamaz ve kalıcı sonuçlar elde edemez. Peki kalıcı sonuçlar nelerdir? İnşa’nın yığınlar içerisinde prestijinin artması, siyasal etkisinin yayılması, örgüte yakınlaşan, yeni katılan ya da kazanılan devrimcilerle komünist örgütün saflarının genişlemesi, yeni İnşa örgütlerinin kurulması ile elde edilecek deneyleri kalıcı sonuçlar olarak özetleyebiliriz. Çalışmanın sürekliliğinden bahsederken, bunun kesintisiz olarak her gün yapılması gerektiğini, zaman zaman özel günlere indirgenmiş olan bir çalışma olmadığını anlamalıyız.Örgüt çalışmasının etkili olabilmesi ve sonuç alabilmesi için sürekliliğinin sağlanması gerekir. Kopukluk daha önceki çabaların eriyip gitmesini getirir. Çalışmanın sistemli olmasından propaganda, ajitasyon, örgütlenme ve eylem olarak birbirini tamamlayan temel biçimlerinin koordineli olarak yerinde ve zamanında, birlikte, iç içe yürütülmesi gerektiği anlaşılmalıdır. Sözlü ve yazılı, basılı propaganda ve ajitasyon biçimlerinin hiç birinin ihmal edilemez olduğu ve eylem biçimlerinin özen ve dikkatle seçilmesi gerektiği de, yığın çalışmasının sistemli olarak yürütülmesi kapsamındadır. Yerel komitenin odağında durduğu yerel çalışma alanlarında, somut olarak komünist çalışmanın örgütlendiği fabrika ve işyerlerinde ancak, örgütün merkezi legal ve illegal ajitasyon ve propaganda materyallerinin ve çağrılarının, yerel komitenin çağrılarının yazılı, basılı propaganda ve ajitasyon materyallerinin sürekli ve düzenli olarak taşındığı, yerel komitenin (ve varsa hücrenin) o alanda mücadelenin gerektirdiği taktikleri ileri sürebildiği, ajitatörlerin o alandaki işçilere ulaşabildiği, -zaman zaman değil- istenilen her gün ve yaratılan siyasal etkinin bir biçimde örgütlenebildiği bir durumda, işte böyle bir durumda sistemli bir kitle çalışmasından söz edilebilir. Örneğin, bir işyeri ya da semtte, 1-2 taraftarla ilişkilerin sürdürülmesini, zaman zaman görüşmeler yapılmasını, yayınların verilmesini sistemli bir kitle çalışması olarak anlamak, bir yanılgı olduğu gibi, kendimizi kandırmaktan başka bir şey de olamaz.Yerel örgütlerin birincil görevi süreklilik ve sistemlilik arz eden devrimci kitle çalışmasını örgütlemektir. Bu örgütleme işinin bir ucunda, her durumda, en başta çalışma alanlarına ilişkin somut çalışma planlarının ve taktiklerinin oluşturulması durur. Diğer yandan bu dağıtım ağının inşasını, ajitatörlerin hazırlanmasını ve örgütlenmesini, o alanda İnşa’ya az-çok yaklaşan insanlara derhal belli görev ve sorumluluklar verecek bir biçimde örgütlemesini -deyim uygunsa bize elini uzatanı, kapıp yutmalıyız- gelişen güçlerin durumuna bağlı olarak hücreler kurmasını ve çalışmalarını örgütleyip yönlendirilmesini vb. kapsar. Eylem örgütlenmesi belirlenmiş takvimin aynı kapsam içerisinde ele alınamayacağı ayrıca vurgulanması gereken bir durumdur.Kitlere çalışmasını sağlayacak araçları yaratması, onlara hitap etmenin en uygun yol ve yöntemleri bulup kullanmayı başarmayı gerekir. Burada her düzeyde öncünün oluşturucu parçaları hele de önderlik ve yerel komitelerin “şu olanağım yok, bu engelim var, dayanağım, tutanağım yok vb”. biçimlerde sızlanma, gözyaşı dökme hakkına sahip değildirler. Bunlar doğru olabilir ama öncü adına layık olabilmek için zorlukları ve engelleri aşmak, en uygun yol ve yöntemleri bulmak, gerekli araçları yaratmak zorundadır. Bir yerel komite, komünist çalışma bakımında öncelikli olması gereken filan fabrikada ilişki yok, taraftar yok, dayanacak unsur yok vb. diyerek sızlanmaz. Böyle bir yaklaşım içinde olan daha baştan havlu atmış duruma teslim olmuş demektir. Zaten yerel komitenin görevi tamda bu fabrikada hiç yoktan nasıl olup da ilişki ve dayanaklar yaratabileceğini, komünist çalışmayı orada nasıl olup da başlatıp geliştirebileceğini aydınlatmak ve başarmaktır.Kitle çalışmasında sosyalizm ilkelerinin, teorik gerçeklerin açıklanması programın propagandasının yapılması vb. ihmal edilemezdir. Ancak şu unutulmamalıdır ki kitle çalışmasında ancak yığınların yüzyüze olduğu, yaşadığı, yaşamlarına sinmiş sosyal, ekonomik ve politik en yakıcı toplumsal gerçeklere dayalı ve sıcağı sıcağına yürütülen ajitasyon çalışması yığınları sarıp uyandırabilir. Sözlü ajitasyonun gücüde ayrım göz önünde tutulmalıdır. Belirtmeye gerek yok ki, fabrikalara, işyerlerine, semtlere, okullara vb. yönelik somut ajitasyon için merkezi bildirilerle müdahale edilmesi-kimi zamanlarda bu gereklidir-beklenemez. O halde yerel komitelerin kendi alanlarında somut ve sıcağı sıcağına bir ajitasyon çalışmasını günü gününe sürdürebilecek bir örgütlenmeyi yaratmak zorundadırlar.