HDP: Ekonomik ve siyasi krizler topluma vahşet uygulayarak çözülmez..!

Türkiye ve Dünya’nın bir çok ülkesinde uygulanan ekonomi politikalarına karşı halk isyanları ve intiharlara ilişkin açıklama yapan HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, “Ekonomik ve siyasi krizin faturasını emekçiye, yerliye, yoksula, işsize, kadına, esnafa kesmeye çalışan bu rejimler, en temel demokratik hakkın kullanmasına dahi tahammül edememektedir” dedi.

HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Hişyar Özsoy, Şili, Bolivya, İran, Irak, Lübnan, Sudan ve Cezayir’de ekonomi politikalarına karşı halk isyanlarına karşı devletlerin şiddet uygulamasına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, “Küresel kapitalizmin farklı coğrafyalarda ürettiği krizler derinleşerek devam ediyor. Emek sömürüsü ve devlet şiddetine dayalı ataerkil sistemler başta Orta Doğu ve Latin Amerika’da olmak üzere dünya halklarının haklı protestolarıyla karşılaşıyor. Şili, Bolivya, İran, Irak, Lübnan, Sudan ve Cezayir’de yaşanan protestolar bize halkların sömürü ve zulme karşı direniş hakkını gösteriyor. Neo-liberal krizin derinleştiği, sağ ırkçı popülizmin yükseldiği bu süreçte muktedirlerin şiddete başvurması tesadüf değildir. Zulme karşı toplumdan yükselen adalet, eşitlik ve özgürlük çığlıklarına kulak vermek bir yana, muktedirler devlet gücünü arkalarına alarak topluma açıkça savaş açmış, protestoları şiddetle bastırmaya yönelmiştir” denildi.

Şili’de 6 Ekim’de başlayan zam karşıtı eylemlere polisin sert saldırısı sonucu 20’den fazla kişi hayatını kaybettiği ifade edilen açıklamada, “Bolivya’da çoğunluğunu yerli halkın oluşturduğu ve askeri darbenin protesto edildiği gösterilerde 30’dan fazla kişi devlet eliyle katledilmiştir. Siyasi ve toplumsal krizlerin bitmek bilmediği Orta Doğu’da ise adalet ve eşitlik isteyen halkların meşru taleplerine karşı iktidarlar benzer şekilde şiddet kullanmaktadır. İran’da benzin zamlarını protesto etmek için yapılan gösterilerde 100’den fazla kişi katledilmiştir. Bu ölümlerin önemli bir kısmı işsizliğin yoğun olduğu Kürdistan bölgesinde olmuştur. Irak’taki durum daha vahim. Irak Parlamentosu raporuna göre protestolarda 319 kişi hayatını kaybetmiş, 15 binden fazla insan yaralanmıştır. Cezayir ve Sudan’da halkın yoğun protestoları sonucu hükümetler istifa etse de bu ülkelerin orduları iktidar boşluğunu doldurma çabası içerisindedir. Lübnan’daki gösterilerden de ilk ölüm haberi geldi. Bir insan eşinin ve çocuklarının gözleri önünde katledildi” diye belirtildi.

Dünyada bu gelişmeler yaşanırken, yanlış politikalarıyla Türkiye’de ciddi bir ekonomik ve siyasi kriz üreten iktidar, halkın taleplerine kulak tıkamaya devam ettiği vurgulanan açıklamada, “‘Ekonomik kriz var’ demenin dahi suç sayılabildiği bir baskı ikliminde, cinayetler ‘toplu intihar’ halini almıştır. Son dört yılda her türlü hukuksuz yöntem ve şiddetle zapturapt altına alınan toplumda ne zaman patlayacağı belli olmayan derin bir öfke birikmektedir” diye kaydedildi.

HDP Dış İlişkilerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, açıklamanın devamında şu ifadeleri kullandı:

“Ekonomik ve siyasi krizin faturasını emekçiye, yerliye, yoksula, işsize, kadına, esnafa kesmeye çalışan bu rejimler, en temel demokratik hakkın kullanmasına dahi tahammül edememektedir. Değişik coğrafyalarda yaşanan iktidar karşıtı protestolar ise demokratik, adil ve özgür bir yaşama olan yakıcı ihtiyacı bir kez daha göstermektedir.

“Adalet ve özgürlük taleplerine kulak tıkayan iktidarların vahşi yöntemlerle halklara saldırmasının nedeni işledikleri günahlar ve iktidardan düşme korkularıdır. Sömürüye karşı yükselen bu insan çığlıklarına sesimizi katıyor, dayanışma duygularımızı ifade ediyoruz. Zulüm ve ölüm er ya da geç yenilecek, adalet ve hayat kazanacaktır.”

mardin cezaevi

Kürt siyasetçinin cenaze törenine izin verilmedi..!

Mardin Cezaevi’nde yaklaşık 7 aydır tutuklu bulunan Kürt Siyasetçi Hasan Eskicioğlu geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti, Eskicioğlu 49 yaşındaydı.

Bir dönem Halkların Demokrasi Partisi (HADEP) Nusaybin İlçe Başkanlığı yapan ve yaklaşık 7 ay önce ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklanan Kürt siyasetçi Hasan Eskicioğlu, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalıyordu. 49 yaşında vefat eden Eskicioğlu’nun cenazesi Mardin Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Eskicioğlu’nun cenazesi için polisin ambulans, kayyımın da taziye yeri vermemesi üzerine HDP’li Mardin Milletvekili Pero Dündar, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

Eskicioğlu’nun Nusaybin’de cenazesi için cenaze törenine izin verilemezken, gece yapılan gömü işlemi sırasında sadece aileden dört kişinin bulunmasına izin verildi

Eskicioğlu’nun tutuklu kaldığı süre içerisinde bir kez daha kalp krizi geçirdiği ve hastanedeki tedavisinin ardından tekrardan cezaevine götürüldüğünü aktardı. Eskicioğlu’nun tutukluluğuna yapılan itirazın ise kabul edilmediği belirtildi.

ESKİCİOĞLU KİMDİR?

1989 yılında Nusaybin Belediyesi’nde işçi olarak çalışmaya başlayan Eskicioğlu, 1998’den 2000’e kadar HADEP Nusaybin Kurucu İlçe Başkanlığı yaptı.

Bu tarihten itibaren Eskicioğlu, Nusaybin Belediyesi ve Mardin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Mezarlık Müdürlüğü başta olmak üzere değişik görevlerde bulundu. 2016’da ise Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile belediyedeki görevinden ihraç edildi. Eskicioğlu, 31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) Nusaybin Belediye Eşbaşkan aday adayı da oldu.

Diyarbakır baro

Diyarbakır Barosu: Kamu görevlileri ‘cezasızlık zırhı’ ile korunuyor..!

Diyarbakır Barosu, katledilen başkanları Tahir Elçi’nin faillerinin bulunması için “Tahir Elçi İnsan Hakları Kürsüsü”nün 203’üncü haftasında Diyarbakır Adliyesi önünde bir araya geldi.

“Em te ji bir nakin-Seni unutmayacağız” yazılı pankartın açıldığı eylemde, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman eski Milletvekili Ayla Akat Ata ve çok sayıda avukat katıldı. Tahir Elçi İnsan Hakları Kürsüsü’nün bu haftaki gündemi ise 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü oldu.

Etkinlikte konuşan Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Mehmet Emin Çoban, yaşam hakkı ihlal edilen çocuklara yönelik soruşturmaların etkin bir biçimde yürütülmediğini belirterek, delilerin toplanmadığını ve kamu görevlerinin faili olduğu dosyalarda faillerin cezasızlık zırhıyla korunduğuna dikkat çekti. Kızıltepe’de 12 yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz ile ilgili açılan davayı örnek gösteren Çoban, “Dün katledilişinin 15’inci yılı olan Uğur Kaymaz’ın yargılanmasında olduğu gibi sanıklar beraat ettirilmiş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından yaşam hakkı ihlal edildiği kararı verilmesine rağmen sanıklar cezasızlık zırhı ile korunmuşlar ve korunmaya devam edilmektedir” dedi.

“Çocuklar geleceğimiz değil, bugünümüzdür” diyerek çocukların uğradığı her türlü hak ihlalinin takipçisi olacaklarını belirten Çoban, çocuk katılımlı politikaların geliştirilmesinin yanı sıra her türlü ayrımcılığa neden olan çekincelerin kaldırılması ve barış ortamının sağlanması için tüm siyasi erklere çağrıda bulundu.

Konuşmanın ardından oturma eylemi gerçekleştirildi.