Altılı Masa’nın “Demokratik
bir Türkiye” vaadiyle hazırladığı Anayasa teklifinde, Kürtlere, kadınlara,
anadilde eğitime yer verilmezken, yapılan tek değişiklik “Türk vatandaşı”
yerine “Türkler” kullanılması oldu.
Altılı Masa; “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem
Anayasa Değişikliği Önerisi”ni açıkladı. 156 sayfadan oluşan Anayasa
değişikliği öneri taslağında, “Önsöz”, “Genel Gerekçeler”, “Maddeler, Anayasa
Değişikliği Önerisi ve Gerekçeleri” başlıkları yer aldı. Değişiklik
önerilerinin, toplumun tüm kesimleri ile müzakere ettikten sonra seçimlerin
hemen ardından Meclis’e sunulacağı belirtildi.
Taslakta 1982 Anayasası’nın 84 maddesinde ve 9
bölüm başlığı, alt başlık ve madde başlığında değişiklik önerileri yer aldı.
Teklifin önsözünde, “Amacımız, tüm farklılıklarımızla beraber ‘biz’ düşüncesi
ile hareket ederek kapsayıcı, kuşatıcı, temel hak ve özgürlüklerin güvence
altına alındığı, bireylerin eşit ve özgür vatandaşlar olarak düşüncelerini
özgürce ifade edebildiği ve istediği gibi yaşayabildiği özgürlükçü demokratik
bir Türkiye’dir” denilse de değişiklik talep edilen maddeler üzerinden yapılan
önerilerde, Kürt’e ve kadına yer verilmedi.
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ YOK
“Türk vatandaşı” ibaresi yerine “Türkler”
kelimesinin getirilmesinin önerildiği metinde, Kürtler yok sayılırken, “kadın”
tek bir yerde geçti. Mevcut Anayasa’da yer alan kadın erkek eşitliğine dair maddeler
de ise hiçbir değişiklik yapılmadığı gibi, toplumsal cinsiyet eşitliğine dair
de düzenlemeler önerilmedi. Anayasa değişikliğinin amacının Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemini yürürlükten kaldırmak ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme
geçişi sağlamak olduğu kaydedilen taslakta, Anayasa’nın 12’inci maddesinin
başlığı, “İnsan onuru, temel hak ve hürriyetlerin niteliği ve bütünlüğü”
şeklinde değiştirilmesi önerilerek, Anayasa’ya insan onurunun esas alan bir
bakış açısının kazandırılmaya çalışıldığı belirtildi.
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERE YİNE SINIRLAMA
Madde 13’teki “Temel hak ve hürriyetlerin
sınırlanması” başlığı, “Temel hak ve hürriyetlerin üstünlüğü” şeklinde
değiştirilmesi önerildi. Ancak, “Temel hak ve hürriyetler özlerine
dokunulmaksızın yalnızca kanunla sınırlanabilir” kısmına dokunulmadan, sadece
“Hürriyet esas, sınırlama istisnadır. Tereddüt halinde yorum hürriyet lehine
yapılır” kısmı eklendi. Başlıkta, “sınırlama” yerine “üstünlük” getirilse de
yine bir sınırlamanın olacağına dair kısım çıkarılmaması dikkat çekti. “Temel
hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması” maddesine de, “geçici”
ifadesinin eklenmesi önerildi.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNDE YİNE SINIRLAMA ‘DEVLET’ OLDU
“Düşünce ve kanaat hürriyeti” başlıklı 25’inci
maddenin “Düşünce, kanaat ve ifade hürriyeti” şeklinde değiştirilmesi önerilen
taslakta, “Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve
amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz;
düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz” kısmına, “ayrımcılığa
uğrayamaz” eklenmesi önerildi.
İfade özgürlüğünün hangi sebeplerle
sınırlanabileceğini içeren 26’ncı madde de ise değişiklik yapılmadı. Söz konusu
madde, “İfade hürriyetinin kullanılması; millî güvenlik, kamu düzeni,
Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez
bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, Devlet sırrı olarak kanunla
düzenlenmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret ve haklarının
korunması sebepleriyle sınırlanabilir” ifadelerini içerdi.
TÜRK DIŞINDA HALK YOK!
“Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları”
başlıklı 62’nci madde için, “Yurt dışında yaşayan Türkler” başlığı önerildi.
“Türk vatandaşı” yerine “Türkler” önerilen maddede, diğer halklara ise yer
verilmedi. Yine aynı şekilde milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen
76’ncı maddede, “On sekiz yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir”
ibaresi aynı şekilde kaldı.
KADININ ADI SADECE BİR YERDE GEÇTİ
Önerilen metinde Kürtlere yer verilmediği gibi,
kadının adı ise sadece milletvekili seçilme yeterliliği başlığı altında geçti.
Milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76’ncı maddede, “seçilme
yeterliliğini ortadan kaldıran şartlar” kısmında, “belirli suçlardan hüküm
giyenlerin affa uğramış olsalar bile” milletvekili seçilemeyeceğine dair
düzenlemede, bu kategoriye “cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, kadına
yönelik kasten yaralama, edimin ifasına fesat karıştırma” suçları eklenmesi
önerildi.
MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞÜRÜLMESİNDE AYM KARARI
BEKLENECEK
“Yasama dokunulmazlığı” başlıklı 83’üncü maddede
önerilen değişiklikle, “dokunulmazlık güvencesinin kaldırılması için Meclis üye
tam sayısının salt çoğunluğuyla karar alınabileceği düzenlenmiştir” denildi.
Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme nedeniyle düşmesini düzenleyen fıkraya ise
şu cümlenin eklenmesi önerildi: “Bireysel başvuru yoluna gidilmesi halinde
Anayasa Mahkemesinin bu konudaki kararı beklenir.”
DEVLET GÜVENLİK MAHKEMELERİ İSMİ DEĞİŞTİRİLDİ
143’üncü maddenin “Devlet Güvenlik Mahkemeleri”
olan başlığın, “Savunma mesleği ve barolar” şeklinde değiştirilmesi önerildi.
Söz konusu maddenin ilgili fıkrasında baroların özerk nitelikte meslek
kuruluşları olduğu vurgulanarak; bir ilde ancak bir baro kurulabileceğinin
hükme bağlanacağı belirtildi.
MA