Bununla da kalmadı, Rum toplumu, 6 Eylül 1955 akşamı başlayıp 6 Eylül gecesi ve ertesi gün de (7Eylül) tüm şiddetiyle devam eden, planlı kitlesel bir saldırıya uğradı. Saldırganlar, 40-50 kişilik gruplar hâlinde organize edilen merkezi koordinasyon ile eylemlerini gerçekleştirdiler. Söz konusu kitlesel harekâtın Özel Harp Dairesi (Seferberlik Tetkik Kurulu) tarafından tasarlanıp, gerçekleştirildiği sonradan ortaya çıkmıştır. (6-7 Eylül Pogromu Nazi Almanya’sında …
Read More »Analiz-Polemik
25.YILINDA KADROLAŞMAK VE YIĞINLARA BAĞLANMANIN EKSİKLİKLERİNİ AŞARAK İLERLEMEK…!
İşçi sınıfının egemen sınıfların iktidarını devirebilecek bağımsız, siyasal bir sınıf gücü olarak hazırlanması ve bağlaşıklarını hazırlaması, besbelli ki, zorlu bir iştir, yenilgiler ve zaferlerle ilerlemeler ve geri çekilmelerle dolu uzun yılları kapsar. Haliyle zorlu bir süreçte her türlü kuşatma altında komünist hareketi yeniden ayağa dikmek için yola çıkmış olan KP-İÖ bir çok bakımdan, önüne çekilmeye çalışan engelleri aşarak ayakta kalmaya ve …
Read More »Bir Kez Daha Bolşevik Partizan ve Partizan Cenahının 1976 Ayrılığı Üzerine Tarihi Keyfiyetle Yazıp, Geçmiş, Hayallerde Kurgulanamaz..!
Halkın Birliği olarak dünden bugüne Komünist hareketi değerlendirme konusunda, hem inkarcılık ve hem de dogmatizme karşı sürekli ideolojik bir savaşım içinde gerçeklerin savunucusu olmaya çalıştık. Aslında hem mükemmeliyetçilik adı altında komünist hareketi değerlendirmede inkarcı bir hatta duran akımların-Atılım-Alınteri-Kızıl Bayrak, Evrensel vb.- ve hem de komünist hareketi önemli ve ilkesel hatalardan azade gören, dogmatik bir hatta duran, özünde inkarcılıkla ikiz kardeş …
Read More »Geçmişi Değerlendirmede Mükemmeliyetçi Oportünizmin Bir Başka Hali Dogmatizm ve Sübjektivizmin Partizan Cenahı..!
Hemen her yıl 18 Mayısta İbrahim Kaypakkaya yoldaşın işkence katledilmesi, TKP-ML hareketi geleneğinden gelen yada kendilerini öyle addeden akımlar, konuya ilişkin değerlendirmelerini yenileyip durdular-duruyorlar. Aslında geçmişin değerlendirilmesi sorunu M-L’lerle oportünist-revizyonistler arasında temel ayrım çizgisi olmuştur. Buradan hareket ettiğimizde işkencede katledilmesinin 47. Yılında temelde Kaypakkaya yoldaşın Kaypakkaya ideolojik-politik ve örgütsel hattıyla nostalji dışında hiç birşeyleri kalmamış olan bu akımlardan 1980’e dek …
Read More »Kuruluşunun 48.Yılında TKP-ML Hareketini Diğer Devrimci Akımlardan Temelde Farklı Kılan M-L Temel Almasıydı..!
Öncelikle şunun altının özenle çizilmesi gerekiyor: TKP-ML Hareketi hem İbrahim Kaypakkaya yoldaşın önderliğinde kuruluş sürecinde ve hem de 1976 yılında yeniden ayağa kalkma döneminde yenilikçi ve tabuları yıkıcı önderlik rolüyle de devrimci ve komünist hareketin buz kıran rolünü oynadığı başta bilinmelidir. Nitekim Hareketimiz Kaypakkaya yoldaş önderliğinde, resmi tarih yazımına ve teorik-politik yakın döneme ilişkin olarak burjuva küçük burjuva tutum ve …
Read More »YÖNETENLER YÖNETEMEZ OLUP, YÖNETİLENLER YÖNETİLMEK İSTEMEYİNCE…!
“Her romanda olduğu gibi her devrimde de en önemli maharet, nasıl başlanacağı kadar nasıl bitirileceğini de bilmektir.”[2] Gerçekten de dünya 2019’da emekçi hareketleri açısından “bereketli bir yıl” geçirdi: Yüzbinlerin katıldığı kitlesel protestolar, sokak barikatları, grevler, işgaller… Geriye bakıp bir anımsayalım mı? Kıta kıta yol alalım, dilerseniz… Önce Avrupa: 2018 Kasım’ında başlayan Sarı Yelekliler eylemi, 2019 boyunca tüm Fransa’yı kasıp kavurdu. …
Read More »“Kızıl’ı mor’a boyamak” mı? Hayır, teşekkürler..!
Bu yıl ‘25 Kasım Kadına Şiddetle Mücadele Günü’ gösterilerine iki olay damgasını vurdu. İlki, bir grup sosyalistin üzerinde “Ya Sosyalizm Ya Ölüm” yazılı dövizlerle İstanbul’da gösterilerin yapıldığı alana girmesi; ikincisi ise, polisin gösterinin sonlandırılması için göstericilere saldırması… İlginçtir, olaylardan ilki, sosyal medyada daha fazla tepki konusu oldu, daha fazla tartışma konusu edildi. Feminist cenahtan yükselen itirazlara göre, feministlerin “uhdesinde”ki(?) bir …
Read More »Hasan Aksu’nun Halkın Birliğine Dair Hezeyanları Üzerine..!
Garbis Altınoğlu’nun ölümünün ardında, değişik düşünce ve örgütlerde gelen bir çok kişi anma yada değerlendirme yazısı yayınladı. Bu yazıların bir çoğu dışarıdan bakışı ifade ediyordu. Haliyle nesnel bir değerlendirme yapmaları oldukça zordu. Buradan hareketle, bir dönemler içinde yer almış olduğu komünist harekete olmadık nitelemelerde bulunanların, Garbisin ölümünün ardında bunları unutarak nesnel değerlendirme yapmaktan uzak yazıp-çizmeleri, Halkın Birliğini devrimci kamuoyunu doğru bilgilendirme …
Read More »Devrimci ve Komünistlerin Kaderi Mücadele Ederken Ateist Ölümünün Ardında Dini Ritüellere Teslim Olmamalıdır..!
Uzun dönemden bu yana devrimci ve komünistlerin toprağa verilmeleri anlamında son veda törenlerinin nasıl yapılacağına dair devrimci saflarda uzun zamandan bu yana tartışmalar yaşanıyor. Yaşamını materyalist propaganda ve emekçileri sosyalist bir dünya yaratma doğrultusunda örgütlü bir savaşım adamış ve bütün dinlerle aralarına köprü atmış olan devrimci ve komünistlerin, ölümsüzler ordusuna katılmalarının ardında ya ailesi yada halkın değer yargıları vb. gerekçe …
Read More »Ekim Devrimin de Öğrenerek İlerlemek..!
“Genel olarak tarih özel olarak devrimlerin tarihi, en iyi partilerin, en ilerici sınıfların, en çok sınıf bilinçli öncülerinin sandığından her zaman daha zengin içerikli, daha çeşitli, çok yanlı, canlı, daha karışıktır. Bu aynı zamanda akla uygun bir şeydir. Çünkü en iyi öncüler, on binlerce insanın bilincini, iradesini, tutkusunu, hayal gücünü dile getirirler; ama devrim insanın tüm yeteneklerinin özel bir atılım …
Read More »