Ateş Giysileriyle Ölüme Meydan Okuyan Savaşçı Ekrem İnelaş..!

ANTEP ..!

Antep

Hey be hey Antep…

Sanki can pazarı.

Parça parça edilmiş yiğitlerin vücudu,

Dipçiklerle ezilmiş bas,

Tank, top ve mermilerle,

Körpe bedenler hurdahaş,

Değil damla damla,

Oluk oluk akıyor kan,

Ama nafile,

Çıkmıyor bedenden,

yedi başlıdır can,

Çevrilmiş dört bir yani,

Ekrem yoldaş ordu-polis çemberinde,

Kalleş faşist namlulardan,

çıkan mermiler,

YÜCEL yoldaşın bedeninde,

Ve daha daha,

Nice şehitler var yatar burada.

Kafa, kol, bacak velhasıl tüm beden,

ve dökülen kızıl kan karışıyor toprağa.

Başlayan yolculuk,

ölümsüzlüğe, sonsuzluğa,

Ve doğar,

gömülmüş bütünüyle sessizliğe,

Yırtalım, yırtalım sessizliği …

Dağıtalım bahar güneşinin üstüne çöker

kara bulutları

yırtalım; ışıl ışıl umutla yanan,

gözlerimizi kapayan, bir kabus gibi tepemizde duran,

ve el yordamıyla yürümemizi,

emredercesine doğayı tümüyle dumana boğan,

ve özgürlük ateşiyle yanan,

yüreklerimiz

karartmaya çalışan zifiri karanlıkları!

yırtalım yırtalım sessizliği kopsun tufan

kıralım zincirleri, kurtulsun köle insan..”

Ekrem yoldaş Bingöl’ün Kiğı ilçesinde yoksul bir Kürt ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Yoksulluk daha 7 yaşında Onu ailesinden koparmak zorunda kaldı. Yoldaşın yaşamı esas olarak yatılı okullarda geçti. 1977 yılında Diyarbakır Ziya Gökalp lisesinde okurken komünist harekete tanıştı. Kararlı, ısrarlı ve militan tutumla liseliler arasında öne çıkan Ekrem yoldaş okulda kin olan Kürt milliyetçi akımlarla sıklıkla ideolojik-politik tartışmalar içinde oldu. Sürekli okuyup kendisini geliştiren Ekrem yoldaş, Diyarbakırda hareketin çalışmalarına aktif katılan yoldaşlar arasında yerini aldı. 1978 yılında artık profesyonel devrimci çalışmalara katılma kararı alarak, 16 Kasım 1980’de Gaziantepte jandarma-polisle girmiş olduğu çatışma katledilene kadar emekçileri devrim ve sosyalizm için örgütleyip kavgaya katmaya çalıştı.

Ekrem yoldaş Diyarbakır’ın ardında devrimci çalışmalarını Gaziantepte sürdürdü. 1979 yılında aday üyeliğe kabul edilen Ekrem yoldaş mütevazi ve militan özellikleriyle dur durak bilmeden sürdüğü devrimci çalışmayla Antep halkının sevgi ve sempatisini kazandı. İşçi fabrika çalışması, semtlerde emekçilere ve okullarda gençliğe yönelik faaliyetlerde Yücel yoldaşla omuz omuza oldu. Antep’te birçok askeri görevin yerine getirilmesinde Ekrem yoldaş görevler omuzladı ve aldığı bu görevleri ikircimsizce yerine getirdi.

Yücel yoldaş 2 Kasım 1980 yılında Yücel yoldaşın işkencede katledildiğini öğrendiğinde oldukça üzüldü. Şimdi omuzlarına daha büyük görevler binmişti. Bunun bilincinde olarak Ekrem yoldaş devrimci görevlere daha sıkıca sarıldı. Dağılan örgütleri yeniden toparlamaya ve açılan gedikleri kapatmaya çalışarak , emekçileri faşist saldırılara karşı örgütleyip harekete geçirmeye çalışıyordu.

Dışarıda hareketin çalışmalarını toparlayan ve işin başında olan yoldaşlardan birisi olması Ekrem yoldaşı polisçe hedef tahtası haline getirmişti. Tarih yaprakları 16 Kasım 1980’i gösterirken yüzlerce polis ve jandarma Ekrem yoldaşın kalmış olduğu gecekonduyu kuşatmış ve Ekrem yoldaşın teslim olması çağrısını yapıyordu. Ekrem yoldaş faşist katiller ordusunun bu teslim ol çağrısına elindeki silahıyla yanıt veriyordu. Düşman korkusundan gecekonduya yaklaşamıyordu. Ekrem yoldaşın kurşunları bir polis ve birde subayı yaralamıştı.

İçeride PKK’lilerce katledilen bir yoldaşın eşi ve 3 çocuğu Ekrem yoldaşla aynı evde kalıyordu. Kurşun adres tanımıyordu. Faşist katiller sürüsü Ekrem yoldaşı katletmeye ant içmişlerdi. Faşist katiller sürüsi sürekli olarak gecekonduya kurşun yağdırıyordu. Ekrem yoldaş bayan yoldaş ve çocukların çatışma çemberinin dışına çıkarılmasını düşündü ve içeriden dışarıya çağrı yaptı, “durun ateş etmeyin teslim olacağım “ama önce kadın yoldaş ve çocukların sağ salim dışarıya çıkmasına engel olmayın”.

Bu çağrı sonucu polis-jandarma ateşi durdurdu. Ekrem yoldaş gecekondu kapısını açıp kadın yoldaş ve çocuğun sağ salim dışarı çıkmasını sağladı ve ardında “Kahrolsun Faşist Cunta Yaşasın TKP-M-L Hareketi “ şiarıyla düşmanla çatışmaya tutuştu. Ekrem yoldaşın teslim olacağını hayal eden katiller sürüleri neye uğradıklarını şaşırdılar, panik içinde sağa sola kaçıştılar. Ekrem yoldaş içeride tek kişi olmasına karşın uzun süre düşmana korku salan direnişle son mermisine kadar çatıştı. Ekrem yoldaşın direnişi karşısında acizleşen faşist katiller sürüsü, gecekonduyu havan toplarıyla yıktılar. Ekrem yoldaş yıkılan gecekonduda katledildi. Ama O Antepte direniş ateşini harlayarak düşmana korku salmış ve emekçilere yürünmesi gereken direniş yolu göstermişti.

12 Eylül faşist darbesinin ardından birçok tatlı su balığı abbas yolcu mücadeleyi tek ederken Ekrem yoldaş daha bir kararlılıkla mücadeleye sarılıyor ve zor dönemin devrimci militanı olduğunu ortaya koyuyordu. Katledilmesinin 42.yılında Ekrem İnelaş yoldaş tüm direngenliğiyle kavgamızda yaşıyor.