AKP’nin İstanbul aşkı paraya ve ranta mı dayanıyor?

CHP’li Ekrem İmamoğlu’nun galip çıktığı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı seçimine ilişkin tartışmalar sürüyor. AKP, pek çok ilçede sandık sonuçlarına itiraz etti. İmamoğlu’nun zaferi hala kabullenilmiş değil.

Tartışma sürerken bir yandan da, İBB’nin bütçesi, vakıflara yaptığı yardımlar, bünyesinde çalıştırılan personelin sayısı ve verdiği ihaleler de kamuoyunun gündemine geliyor. AKP ve yandaşları için arpalığa dönüştürülen İBB, hem yarattığı rant hem de bankamatik memurları olarak bilinen adı var kendi yok çalışanlarıyla sık sık gündeme geliyor.

İBB’nin 2019 yılı bütçesi 23 milyar 800 milyon TL. Bütçe denkliğinin, 3 milyar 200 milyon TL’lik iç ve dış borçlanma ile sağlanacağı İBB Başkanı Mevlüt Uysal tarafından açıklandı. Bütçenin 15 milyar 6 milyon TL’lik kısmı merkezi yönetimden geliyor.

Bütçesinin üçte ikisini devletin finanse ettiği İBB ile ilgili 2018 yılında ortaya çıkan rakamlar ise büyük tepki çekmişti. 31 Mart sonrası aldıkları yenilgiye rağmen, AKP’nin neden İstanbul’u bırakmak istediğinin en açık kanıtları olan bu destekler şöyleydi:

İBB, toplamda 62 yurda sahip TÜRGEV’e yurt olarak kullanılmak üzere 10’u aşkın binayı bedelsiz tahsis etti. İBB tarafından aktarılan toplam ödenek ise 51 milyon 593 bin 44 TL.

1996 yılında Tayyip Erdoğan öncülüğünde kurulan TÜRGEV’in yönetim kurulunda Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak ve Mevlüt Uysal da bulunuyor.

Yüksek İstişare Kurulu’nda Bilal Erdoğan’ın bulunduğu TÜGVA’ya İBB tarafından 74 milyon 276 bin 471 TL ödenek aktarıldı. İBB’ye ait Fatih Kariye Mahallesi’nde surların bitişiğinde yer alan parselin üzerindeki taşınmazı 25 yıl bedelsiz olarak TÜGVA’ya verildi.

İBB Meclisi 2015 Kasım ayı oturumunda 2016 İstanbul Bütçesi görüşmelerinde ‘Orta ve yüksek öğrenim yurtlarına ilişkin ortak hizmet projesi’ adıyla dernek ve vakıflarla protokol imzalandı. İmzalanan protokol ile 6 adet bina yurt olarak kullanılmak üzere TÜRGEV’e tahsis edildi.

Ensar Vakfı’na yedi, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’na dört, Asitane Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’na bir ve İstanbul Daru’l Fünun İlahiyat Vakfı’na bir olmak üzere toplam 19 bina bedelsiz tahsis edildi.

TÜRGEV ve TÜGVA kamu kaynaklarının Saray yakınları ve yandaşlarına peşkeş çekilme aracı olmasının yanında AKP’nin dindar-kindar nesil politikasının projesi olarak hayata geçiyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), adı çocuklara tecavüzle anılan Ensar Vakfı’na son üç yılda dokuz taşınmaz verdi.

Taşınmazlardan biri AKP’nin sıklıkla kullandığı Yenikapı miting alanına komşu olan 18 dönümlük değerli arazi. İBB, bugün itibarıyla değeri “371 milyon 600 bin TL” olan araziyi yaptığı ortak protokolle Ensar Vakfı’nın kullanımına verdi.

Gerçekleştirilen bir başka protokolle Ataşehir İnönü Mahallesi Nene Hatun sokakta yer alan 705 metrekarelik parsel üzerindeki bina bedelsiz biçimde, yurt binası olarak Ensar Vakfı’na verildi.

İBB tarafından ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’ne aktarılan 13 milyon 290 bin 324 TL ödenekle birlikte, imzalanan bir protokol kapsamında Sultanahmet’teki 54 ada 36 parseldeki bina Önder Vakfı’na verildi.

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği okullara “Dersimi seçiyorum, dinimi öğreniyorum” yazılı afişler asmıştı. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da “bu inşallah bir rekabete vesile olur ” diyerek derneğe sahip çıkmıştı. Ayrıca derneğin kadrosu AKP’ye yakınlığıyla öne çıkıyor.

İBB’den aktarılan toplam ödeneğin 16 milyon 640 bin 457 TL olduğu Okçular Vakfı’nda ise karşımıza yine mütevelli heyetinde olan Bilal Erdoğan çıkıyor. Hünkar Kasrı’nın yanındaki değerli arazinin kamulaştırılmasıyla oluşturulan 10 bin metrekarelik yeşil alan bu vakfa bedelsiz tahsis edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kadir Topbaş döneminde, encümen kararıyla, top sahasını çevreleyen alanda 37 adet gecekondu, park yapılacak gerekçesiyle yıkıldı.

Kurucu isimleri arasında Tayyip Erdoğan ve Numan Kurtulmuş’un da yer aldığı İlim Yayma Vakfı birçok yolsuzluk haberiyle gündeme geldi. Vakfın, Tuzla’daki 300 hektarlık ormanlık alanının verilmesi için girişimde bulunulan kurumlar arasında adı geçiyordu. İlim Yayma Cemiyeti’ndeki tanıdık isimlerden biri ise “Alo Fatih” olarak tanınan Erdoğan’ın yakın dostu Fatih Saraç. Saraç, yolsuzluk operasyonlarında 41 kişilik gözaltı listesinin içinde yer alıyordu.

Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fatih Saraç, Habertürk’te Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı eylemlerini sansür uygulamasına aracılık etmişti. Bilal Erdoğan, İlim Yayma Vakfı’nın da Mütevelli Heyeti’nde Başkan Vekili olarak yer alıyor. Vakfa İBB tarafından aktarılan toplam kamu kaynağı 9 milyon 365 bin 326 TL değerinde.

Kurucular Kurulu’nda Tayyip Erdoğan ve İsmail Kahraman’ın yer aldığı Birlik Vakfı’nın hazırladığı 2012 Anayasa taslağında laiklik ilkesi bulunmuyor. İBB tarafından aktarılan toplam kamu kaynağı ise 758 bin 300 TL.

Aziz Mahmut Hüdayi Vakfı’nın yönetim kurulu başkanı, eski İBB başkanı Kadir Topbaş’ın ağabeyi Ahmet Hamdi Topbaş. Üsküdar Belediyesi, Acıbadem’deki Şehit Mete Sertbaş Parkı bitişiğindeki araziyi yurt yapılmak üzere Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’na 49 yıllığına bedelsiz verdi. Panama Belgeleri’n de vakfın topladığı bağışları yurt dışındaki off-shore hesaplara aktardığı iddia edildi. İBB tarafından aktarılan toplam kamu kaynağı ise 16 milyon 476 bin 823 TL.

2017 verilerine göre KYK’ya ait Türkiye genelinde 310.629 öğrenci kapasiteli 349 yurt var. İstanbul’da ise 12.699 öğrenci kapasiteli KYK’ya bağlı 20 yurt var. KYK’ya ait Türkiye’deki yurtların hepsi İstanbul’daki öğrencilerin yarısına bile yetmiyor.

İstanbul’da yurtların yetersizliği ve vakıf yurtlarının fiyatları, üniversitelilerin pahalı kiralık evleri tutmasını zorunlu kılıyor. AKP, üniversitelilerin barınma sorununu çözmek yerine kamu arazilerini ve binalarını TÜRGEV ve TÜGVA gibi yandaş vakıf ve derneklere veriyor.

Öte yandan; Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği de (ÇYD) İstanbul Büyükşehir Belediyesinden bağış istediği, ama bu isteklerinin reddedildiği de Ahval’in edindiği bilgiler arasında. Söz konusu çağdaş STK’lerin başvuru çoğunluk kararıyla reddedildi. Ret gerekçeleri ise açıklanmadı.

Bu ret kararlarını Meclis’te de dile getiren CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Büyükşehir ve ilçe belediyelerine son 10 yılda arazi, bina ya da diğer türlü yardımlar için başvuran ancak reddedilen dernek, vakıf, kurum ve kuruluşların adları sorduğunu, ancak yanıt alamadığını söyledi. Tanrıkulu, ayrıca ÖNDER gibi imam hatiplileri destekleyen bir belediyenin, ÇYDD’ye neden ret kararı verdiğini merak ettiğini belirtti.

Konuyla ilgili Ahval’e bilgi veren CHP İBB Meclis Sözcüsü Tarık Balyalı, dışarıdan bakıldığında bu vakıflara yapılan yardımların hayır işi gibi gözüktüğünü ama arkasında politik bir niyetin olduğunu söylüyor:

“Belediyenin kasasına giren net para 15 milyar liradır. Bu yandaş vakıflara giden para 847 milyon lira, tüm gelirin yüzde 8’i gibi bir rakam. İstanbul’un en büyük ihtiyacı metro. Metroya harcanan para 2.5 milyar TL iken 847 milyonu vakıf ve derneklere veriyorsanız bu çok yanlış. Bu vakıf ve derneklerin arasında içinde iktidara yakın olmayan, Cumhurbaşkanının Erdoğan’ın akrabası olmayan, Kadir Topbaş’ın ya da Mevlüt Uysal’ın yönetiminde olmadığı hiçbir bir yapı yok neredeyse.”

Balyalı, belediyenin kendi yapması mümkün olan hizmetlere bu vakıflara devrettiğini de ifade ediyor:

“Bunların hepsini dava ettik. Görevi kötüye kullanmak ve yetki aşımı davalarını açtık. Protokollerin iptal edilmesini istedik. Buralarda ne yapılıyor diye baktığınızda yurt ve kreş yapıldığını görüyoruz. İBB bunu kendi de yapabilir ama tercih etmiyorlar. Vakıf ve derneklere aktarım yapılmasında tek bir sebep var: Bunların üstünden yeni bir eğitim düzeni kurulmak isteniyor. Kindar ve dindar nesil buradan yetiştirilmeye çalışılıyor. Buradan gelecek nesillerle iktidarı taşıyacak nesil yetiştiriliyor. 15 Temmuz’dan sonra gelişen olaylarla iktidar yeni okul ve kreşlere ihtiyaç duydu.”

Yandaş vakıflara paralar ve gayrimenkuller dağıtan İBB’nin 30 şirketi var. Bunlardan biri de İSPARK. İSPARK 2018 yılının üçüncü çeyreğinde toplam 94 milyon 543 bin lira zarar etti.

CHP’li İBB Meclis üyesi Hakkı Sağlam, İSPARK gibi bütün hasılatı nakit olan, nakit akışı bu kadar yüksek şirketin batık durumda olmasının mümkün olmadığını vurguladı. Sağlam “Uysal İBB ve şirketlerini borca batırdı” dedi ve şöyle devam etti:

“İBB bunları kullanmıştır, partililere kaynak aktarmıştır. Bunun aksi mümkün değildir. Başka türlü bu şirketin hizmet işi yapan şirketin zarar etmesi mümkün değildir. Bu şirketler kadar günlük nakit alan kurum yok. Böylesi nakitle zarar etmeniz mümkün değil. Her akşam belediyeye çuvallarla para geliyor olması lazım.”

Bir başka CHP’li Meclis üyesi Tonguç Çoban ise İBB’nin İstanbul’un kaynaklarını verimli kullanmadığını belirterek “Yanlış birçok harcama sonucu, bugün en hayati ihtiyaçların bile karşılanamaz hale geldiğini hep birlikte görüyoruz. Bizim yönetimimizde bütçeyi revize edip halkın yararına bütçe haline getireceğiz” diye konuşuyor.

31 Mart seçimlerinin İBB’ye yansımasını içeriden bir isme de sorduk. Adının saklı kalmasını isteyen bir İBB çalışanı, sözüne “İBB’ye bomba düştü, kimsenin ağzını bıçak açmıyor, müthiş bir sessizlik hakim” diye başlıyor ve şöyle devam ediyor: “Daire müdürleri, uzmanlar istifalarını yazmış, odalarını toplamaya başlamış bile.”

İBB çalışanı, önemli bir iddiayı da içeriden dillendiriyor ve büyükşehir belediyesinde kağıt üzerinde 80 bin personel çalıştırıldığını, ancak bunun sadece 20 bininin aktif olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kalan 60 binin ise ne yaptığı muamma. Sayısı net olmayan binlerce personel belediyeye uğramıyormuş. Aydan aya bankadan maaşını çekiyorlarmış. Bunlar AKP teşkilatlarında çalışanlar. Hatta aralarında İstanbul’da oturmayanlar bile var.”

Adının gizli kalmasını isteyen İBB çalışanı bu teşkilatçıların altlarına araba verildiğini ve 2 bin civarındaki kiralık aracın İBB kasasından AKP için çalıştığını öne sürüyor:

“Bu kadar olsa neyse. Ayrıca tüm mahalle bürolarının kiraları ve sair masrafları da İBB’den karşılanıyor. AKP kurmaylarının İstanbul aşkı tamamen paraya dayanıyor. Onlar, kendilerine zenginlik katan İstanbul’u çok seviyor. Fakir fukara İstanbul’un ise canı cehenneme…”

İBB çalışanı son olarak, İmamoğlu bu rant düzenine ne kadar çomak sokacağını merakla beklediklerini ve bunu dağıtmazsa onun da töhmet altında kalacağını vurguluyor.

Bütün bunlar olurken, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin yapısı da başkanlığı onaylansa bile İmamoğlu’nu zorlayacak gibi görünüyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi bu yıl 312 üyeden oluşacak. İtirazlardan sonra durum değişmemiş olsa bile AKP Grubu İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde çoğunlukta olacak. Meclis’te kimin çoğunluğu varsa Birinci Başkanvekili ve İkici Başkanvekilini o grup seçiyor. Başkanlık divanı, başkan vekillikleri ve divan katiplerini meclis seçeceğinden ötürü çoğunluk kimdeyse bu organlarda genellikle çoğunlukta oluyor.

Yeni dönemde 39 ilçeden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gelecek üye sayıları şöyle:

“Adalar 3, Arnavutköy 8, Ataşehir 8, Avcılar 8, Bağcılar 10, Bahçelievler 10, Bakırköy 7, Başakşehir 8, Bayrampaşa 8, Beşiktaş 7, Beylik düzü 8, Beyoğlu 7, Büyükçekmece 7, Beykoz 7, Çatalca 6, Çekmeköy 8, Esenler 8, Esenyurt 10, Eyüp sultan 8, Fatih 8, Gaziosmanpaşa 8, Güngören 8, Kadıköy 8, Kağıthane 8, Kartal 8, Küçükçekmece 10, Maltepe 8, Pendik 10, Sancaktepe 8, Sarıyer 8, Silivri 7, Sultanbeyli 8, Sultangazi 10, Şile 4, Şişli 8, Tuzla 8, Ümraniye 10, Üsküdar 10, Zeytinburnu 8.”

Şimdiki tabloya göre meclis üyeleri yüzde 45 AKP’den, yüzde 38 CHP’den, yüzde 4 HDP’den, yüzde 3.5 İYİ Parti’den, yüzde 2’şer de MHP ve Saadet Partisi’nden temsil edilecek.

Dicle Eşiyok

Ahval