1 Eylül Barış Gününde Kürt İllerinin Bir Çoğunda “ hemen şimdi barış “ istemiyle pek çok ilde miting ve yürüyüş yapıldı.!

1 Eylül Dünya Barış Günü’nde siyasi parti ve kitle örgütleri bölgenin pek çok kentinde mitingler, eylemler ve açıklamalar düzenledi. Açıklamalarda barışın acil bir ihtiyaç olduğu vurgusu yapıldı. Dünyada artan savaş ve gerilime, bölgede ve ülkede yaşanan hukuksuzluklara karşı barış için mücadelenin öneminin altı çizildi.Diyarbakır ve Van’da mitingler, pek çok kentte de kitlesel açıklamalar ve eylemler yapıldı, emek ve demokrasi örgütleri barışın sesini yükseltti. Eylemlerden öne çıkanlar şöyle:DİYARBAKIR’DA BARIŞ TALEBİ YÜKSELTİLDİ1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Diyarbakır’da Emek ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde yürüyüş ve miting düzenlendi.Diyarbakır’da düzenlenen 1 Eylül yürüşüyü Kitle, Yenişehir ilçesine bağlı Ofis Semti’nde bulunan AZC Plaza önünde bir araya geldi. DTK Eş Başkanı Bedran Öztürk ile DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar’ın yanı sıra çok sayıda kişi de etkinliğe katıldı. “Bijî Aşitî” sloganlarının atıldığı yürüyüş Dağkapı (Şêx Seîd) Meydanı’na son buldu. Düzenlenen açıklamada barış talebi yükseltildi.Alanda açılan pankartlara polis izin vermezken, Kürt dil ve kültür kurumları, “Hunerê me hebûna me ye” pankartı açtı. Girişlerde mor yöresel kıyafet giyen kadınlar ve Kürt yöresel kıyafetlerini giyenler engellendi. Yapılan görüşmelerin ardından kadınlar içeri alınırken, erkeklerin kıyafetlerinde “apolet” olduğu gerekçesiyle sorun çıkarıldı. Polisin tutumuna karşı yurttaşlar kıyafetlerini çıkarıp, ters tarafından giyerek yürüyüşe katıldı. Dağkapı Meydanı’nda konuşan KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, “Bütün halklar barış istiyor. Bugün yaşadığımız sefalet varsa, bugün emekçiler yoksulluk sınırının yarısında yaşamak zorunda kalıyorsa, gençlerimiz mülakat altında yapılan torpillerle geleceğini kaybediyorsa bunun sebebi savaş politikalarını sürdüren iktidardır. Değişmesi gereken bu iktidardır. Yaşasın barış” ifadelerini kullandı.DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar da “Kürt kadınları, Kürt gençleri, Kürt halkı ayakta. Siz siyaset yapmıyorsunuz. Sadece ölüm, savaş üzerine ekonomiyi kurmaya çalışan yalnız kalmış bir iktidarısınız. Kürt halkının diline tahammül edemeyen bize laf söyleyemez. ‘Peşî pêya’ yazısına tahammül edemediler” dedi.Uçar, “25 yıldır İmralı’da tecrit uyguluyorsunuz. Türkiye’nin fotoğrafına bakmak isteyen İmralı’ya baksın. Hukuksuzluk orada. İmralı’da istenen onurlu bir barış. Sayın Öcalan onurlu barışı inşa etmek için cesaretli siyasiler arıyor. İktidar ‘terör’ kavramıyla toplumu susturmaya çalışıyor. Susmadık susmayacağız. Her birimiz onurlu barış inşa olana kadar mücadele devam edeceğiz” şeklinde konuştu.Miting çekilen halaylar ardından sona erdi.VAN: BARIŞI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZVan’da 1 Eylül dolayısıyla “Savaşa ve işgale karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım” şiarıyla Musa Anter Barış Parkı’nda miting düzenlendi.DEM Parti Van İl Örgütü binası önünde bir araya gelen kadınlar, insan zinciri oluşturarak miting alanına yürüdü. Yürüyüş boyunca “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı. Kadın ve gençlerin yoğun katılım gösterdiği mitingde, annelere beyaz karanfil dağıtıldı. Alandan sık sık “Bijî aşitî, bimire koletî” sloganları yükseldi. “Savaşa değil halka bütçe”, “Savaşa hayır” ve “Tecride hayır” dövizleri taşındı.DEM Parti İl Eş Başkanı Gülşen Kurt, “Ülkede yaşanan savaş nedeniyle ülkede hiçbir şey yolunda gitmiyor. Bedeli ne olursa olsun barışı savunmayı devam edeceğiz. Bu topraklara barış gelmeden hiçbir sorun çözülemez. Kürt sorunu çözülemeden ülkedeki hiçbir sorun çözülmez. Faşizme karşı direniş ruhuyla mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.DEM Parti İl Eş Başkanı Veysi Dilekçi, “Bir kez daha artık savaşa yeter diyoruz. Acilen uzatılan barış elinin tutulması gerekiyor. Tecrit politikası kalkmalıdır. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalkmalı ve barış masası kurulmalıdır” diye konuştu.Barış Annesi Zekiye Kaya da “Anneler olarak çağrı yapıyoruz; kimse barıştan korkmasın. Barış dışında bir talebimiz yok” dedi.KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz de “Bizim, ekmek, su ve hava gibi ihtiyaç duyduğumuz şey barıştır. Barışı savunmaya ve bunun mücadele etmeye devam edeceğiz. Coğrafyamızı kana bulayan ve yaşanamaz hale getirenleri buradan bir kez daha protesto ediyoruz” diye konuştu.BAKIRHAN: SAVAŞ POLİTİKALARINIZA SON VERİNVan mitinginde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Bir an önce bu savaş politikalarını bitirelim. Türkiye bütün renkleriyle bir arada yaşasın” dedi.Bir gün halkın bu topraklara barışı getireceğini söyleyen Bakırhan, “Dünyada zalimler barış istemezler, zalimler barıştan hoşlanmazlar. İçinde bulunduğumuz coğrafyada hâlâ kan dökülüyor, savaş var, çocuklar öldürülüyor, insanların yaşadığı evler başlarına yıkılıyor. Ortadoğu’da her gün onlarca cenaze kaldırılıyor. Birkaç diktatör rahat yaşasın diye. Niye, birkaç emperyalist kapitalist ülke oranın enerjisini doğal gazını, yeraltı yerüstü zenginliklerini sömürsün diye” dedi.”GAZZE’DE, ROJAVA’DA ÇOCUKLARIN KATLEDİLMESİNİ ENGELLEYEBİLİRİZ”Bakırhan “Barışa güçlü bir şekilde sahip çıkmak gerekiyor” diyerek şöyle konuştu: “İşte bizler bugün Van’da olduğu gibi savaşa sömürüye ranta inkara karşı barışa güçlü bir şekilde sahip çıkabilirsek emin olun Gazze’de çocukların, gençlerin ölmesini engelleyebiliriz. Rojava’da İHA ve SİHA’larla çocukların katledilmesini engelleyebiliriz. Süleymaniye’de Kürt sivil yurttaşların ölümünü engelleyebiliriz.” “BARIŞ DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”Neden barış dediklerini anlatan Bakırhan, şunları kaydetti:“Bu ırkçı, faşist zihniyetinin son bulması için barış diyoruz. Kürt İstanbul’da da Amed’te de Dersim’de de özgürce dilini konuşabilsin diye barış diyoruz. Hewler’de Süleymaniye’de yaşayan Kürtler kendi geleceklerine kendileri karar versin diye barış diyoruz. Rojava’da halkların kardeşçe bir arada yaşaması için barış diyoruz. Ama bu sistem ve bu ülkeyi yönetenler ne diyor? Kürdistan bölgesi için çatışma diyor, Rojava’da İHA, SİHA ve bomba diyor, İstanbul’da Kürt, Kürtçe konuştuğu için linç edilsin diyor. Bu iktidarın can suyu inkardır. Onun için barış diyeceğiz, barış demeye devam edeceğiz. Türkiye halklarıyla birlikte bu ırkçı, bu halklar ve inançlar düşmanı sistemin gitmesi için, kaybetmesi için başta Van olmak üzere Amed’ten İstanbul’a Kürtlerin yaşadığı her yerde barış demeye devam edeceğiz.””MUHALEFET SORUMLULUK ALMALIDIR”Muhalefete de çağrı yapan Bakırhan, “Kürt meselesi siyasete payanda yapılacak bir mesele değildir, ciddi bir meseledir. Türkiye’nin demokrasisini, özgürlüğünü, geleceğini ilgilendiren bir meseledir. Kürt meselesine sıradan yaklaşmayın. Bugün iktidarın böyle pervasızca yaklaşmasının sebebi muhalefetin, muhalefet partilerinin Kürt meselesindeki programlarının çözüm önerilerinin olmamasıdır. Bir an önce muhalefeti Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi için sorumluluk, inisiyatif almaya çağırıyorum. Bir çağrım da sivil toplum örgütlerine, demokrat insanlara, yüreğinde insanlık olan Türkiye halklarınadır” ifadelerini kullandı. “SALDIRILARINIZI DURDURUN”İktidarı, Federe Kürdistan Bölgesindeki çatışma ve kaostan vazgeçmeye çağıran Bakırhan, şöyle devam etti:“Rojava’da insanların insanca yaşadığı o sisteme SİHA, İHA’larla, toplarla, tüfeklerle karşılık vermeyin. Onların uzatmış olduğu barış elini tutun. Bu savaş politikalarını, Kürdün kendi dilini konuşurken katledilmesine neden olan bu çatışma dilinden, ırkçı dilinizden vazgeçin. Gelin Kürtlerle insanca, diyalogla, müzakereyle, Kürt meselesinin nasıl çözüldüğünü Van, Amed, Adana, İstanbul tartışsın. Birlikte halklar karar versin.”Konuşmanın ardından Bakırhan ve seçilmişler, barış güvercinleri uçurdu.ŞIRNAK: KÜRTLER BARIŞ, ÖZGÜRLÜK VE EŞİTLİK İSTİYORŞırnak’ın Silopi ilçesindeki 1 Eylül yürüyüşünde konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Kürtlerin barış, özgürlük ve eşitlik istediğini vurguladı, “Çözümün yolu Abdullah Öcalan’dır, muhatap İmralı’dır” dedi.Kentten ilk olarak DBP ve DEM Parti öncülüğünde Cumhuriyet (Kizir) Mahallesi’nde yüzlerce kişinin katılımıyla şölen düzenlendi. Ardından yürüyüş düzenlendi.Yürüyüşün ardından konuşan DEM Parti İl Eş Başkanı Abdullah Güngen, “50 yıldır burada yaşanan savaşa karşı barıştan başka yolumuz yok. Savaşa karşı özgürlük ve barış diyoruz” dedi.Barış Anneleri Meclisinden Meliha Atak, “Artık savaş dursun. Anneler ağlamasın. Gazeteciler şehit edilmesin. Artık katliamlar dursun. İhanete de dur diyelim. Yeter artık” diye konuştu. Atak, “Tecrit kalksın, barışın sesi yükselsin” dedi.DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Kürtlerin barış, özgürlük ve eşitlik talepleriyle mücadele ettiklerini söyledi. Bayındır, “Buradan barış ve özgürlük çağrısı yapıyoruz. Savaşın rengine karşı barışın rengi olan beyaz rengi, barış ve özgürlüğü savunuyoruz” dedi.”Zalimler ve işgalcilerin defterinde çözüm yok” diyen Bayındır, “Ancak milyonlar insanlığı savunuyor. Bu talep karşısında hiçbir iktidar duramaz. Ne kadar engel olurlarsa olsunlarlar, kazanacak olan barış ve özgürlük talebi olacaktır. Çözümün yolu Sayın Abdullah Öcalan’dır. Bu tecrit kırılana kadar mücadeleyi her alanda yükselteceğiz” ifadelerini kullandı.Irak Kurdistan Bölgesi’nde Türkiye ile birlikte hareket eden KDP’ye de tepki gösteren Bayındır, “Onurlu Kürtler İstanbul’da da Federe Kurdistan’da da katlediliyor. Bu katliamlara yol açanlar bu savaşın ortaklarıdır. Başur Kurdistan’daki halkımıza sesleniyoruz: KDP bu ihanetin ortağıdır” dediAĞRI: BARIŞ İNSAN HAKKIDIAğrı Emek ve Demokrasi Güçleri, DEM Parti İl Örgütü binası önünde toplanarak, Cumhuriyet Caddesi’nde bulunan PTT Şubesi önünde kadar yürüyüş gerçekleştirdi.Yürüyüşe DEM Parti Milletvekili Heval Bozdağ’ın yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Sık sık “Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganları atılırken, “Barış hakkı insan hakkıdır” yazılı pankart taşındı.İnsan Hakları Derneği (İHD) Ağrı Şubesi yöneticilerinden Av. Vural Kaya, Türkiye’nin Kürt sorununa güvenlikçi politikalarla yaklaştığını ifade etti. 40 yıldır devam eden savaş nedeniyle ciddi hak ihlallerinin ortaya çıktığına dikkati çeken Kaya, “Devam eden çatışmalı süreçte başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları sistematik olarak ihlal edilmiştir. Devlet, toplumdan gelen temel hak ve özgürlüklerin tanınması talebine aşırı güvenlikçi politikalarla cevap vererek, meselenin çözümünden uzaklaşmıştır. Bu durum Türkiye toplumunun kutuplaşmasına neden olmuştur” dedi. HAKKÂRİ: “ARTIK YETER” DİYORUZHakkâri merkezde kitle örgütleri ile siyasi partiler, DEM Parti önünde açıklama yaptı. Açıklamaya, yerine kayyum atanan Belediye Eş Başkanı Viyan Tekçe’nin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Açıklama öncesi barış şarkıları seslendirildi. Kürtçe ve Türkçe “Savaşa karşı barışı, tecride karşı özgürlüğü haykıralım” pankartı açıldı.DEM Parti İl Eş Başkanı Kadir Şahin, Kürt sorununun inkarından vazgeçilmesini istedi. Şahin, “Kalıcı bir çatışmasızlık için taraflar sorumluluk almalılar. İmralı hapishanesinde tutulan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve izolasyona son verilerek, aileler ve avukatları ile görüşmeleri sağlanmalıdır. Hapishanelerdeki tüm siyasi mahpuslar serbest bırakılmalı” dedi.Yüksekova (Gever) ilçesinde bulunan Sanat Sokağı’nda da açıklama yapıldı. Yüksekova Belediye Eş Başkanları Şadiye Kırmızıgül ve Şoreş Diri de açıklamaya katıldı. Kitle, açıklamanın yapılacağı sokağa “Bijî aştî” sloganıyla yürüdü.İHD Hakkâri Şubesi Eş Başkanı Sibel Çapraz, “Barış için amasız ve fakatsız artık yeter diyoruz. Barışın Türkiye’nin en önemli ve öncelikli gündemi olması gerektiğini, bu nedenle barışın yeniden konuşulduğu bir sürecin inşa edilmesi için tüm sorumlular ile temasa geçmeyi topluma ve ülkeye karşı bir görev ve sorumluluk olarak görmekteyiz” dedi. ANTEP: BARIŞ TESİS EDİLENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZAntep’te Yeşilsu Parkı’nda Gaziantep Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayıslya basın açıklaması gerçekleştirdi.ötekileştirici politikalarına karşı tek seçeneğin barışa dayalı politikalar olduğunu söyledi.Oğuz, Türkiye’de yerleşik otoriter rejimin ayrımcı ve ötekileştirici dilinin, toplumsal ilişkilerde de hiyerarşi ve biat kültürü dayatmakta olduğunu belirtirken, “Nefret söylemini beslemektedir, bu durumun da toplumun giderek daha da militarize olmasına, ırkçılık ve milliyetçiliğin yükselmesine yol açtığını görmekteyiz. Ayrımcı uygulamalar ile şiddet politikalarının ürettiği sınırsız-sayısız ihlal gerçeğinin çözümü ve tek seçeneği barışa dayalı politikalardır” dedi. Oğuz, “İnsan hakları savunucuları olarak barışın tesis edileceği ana kadar mücadele etmeye devam edeceğimizi tüm kamuoyuna duyuruyoruz” ifadelerini kullandı. (Antep/EVRENSEL)ELÂZIĞ: SAVAŞ POLİTİKLARI İŞÇİLERİ VE EMEKÇİLERİ YOKSULLAŞTIRMAKTADIRElâzığ Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Hozat Garajı’nda basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya KESK, EMEP ve DEM Parti üye ve yöneticileri de katıldı. Basın açıklamasını Eğitim Sen Elâzığ Şube Yöneticisi Ali Yeşiltepe okudu.Yeşiltepe, “Devletler kendi savaş suçlarını normalleştirmektedir. İsrail’in Filistin halkını açlığa terk etmesi bunun örneğidir. Uluslararası kamuoyu bu duruma sessiz kalmaktadır” dedi.Kürt sorunundaki çözümsüzlüğe değinen Yeşiltepe, “Bu politikadaki ısrar artık, halaylara, düğünlere kadar sıçramıştır. Ölüm ve gözyaşından başka bir şey vadetmeyen savaş politikaları biz işçi ve emekçileri daha da yoksullaştırmaktadır. İnsanca bir yaşamın kalıcı bir hale geldiği bir dünya kuruluncaya kadar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.