Dünya Küresel Mutluluk raporunda bu yıl da
başı Finlandiya çekerken Türkiye geçen rapora göre iki sıra daha gerileyerek
106’ncı oldu. Raporda Türkiye’de siyasi baskıların arttığına işaret edildi.
Dünyanın en mutlu ülkeleri sıralamasında Finlandiya yine başı çekti. On yıldır
yayımlanan Küresel Mutluluk raporunda Finlandiya üst üste altıncı kez birinci
olurken Türkiye 137 ülke arasında 106’ncı sıraya geriledi.
BM kararıyla ilan edilen 20 Mart Dünya Mutluluk Günü vesilesiyle hazırlanan
raporda bireylerin kendi hayatlarıyla ilgili memnuniyet derecesi, yardımlaşma,
sosyal destek, hayırseverlik, sağlıklı yaşam süresi, kendi kararlarını alabilme
özgürlüğü, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH), yolsuzluk, siyasi yönetimin
sağladığı özgürlük ortamı, hükümetin işlerliği gibi parametreler ele alındı.
2000-2022 yıllarını kapsayan araştırmada koronavirüs pandemisinin bireylerin
mutluluğu üzerine etkileri de mercek altına alındı. Araştırmacılar, insanların
mutluluk algısında pandemiye rağmen önemli bir değişiklik olmadığını, küresel
ortalamaların pandemi öncesi 2017-2019 dönemine göre düşüş göstermediğini
ortaya koydu.
Kamuoyu araştırmaları enstitüsü Gallup’ın anket sonuçlarına dayanan rapora göre
Finlandiya’yı Danimarka, İzlanda, İsrail, Hollanda, İsveç, Norveç, İsviçre,
Lüksemburg ve Yeni Zelanda izledi. Almanya bir önceki rapora göre iki sıra
gerileyerek 16’ncı sırada yer aldı.
Türkiye’de siyasi baskıya işaret edildi
Türkiye’nin mutluluk sıralamasındaki hızlı gerileyişi bu yılki raporda da devam
etti. 2019’da 79’uncu sıradayken 2020’de 93’üncü ve 2021’de 104’üncü sıraya
gerileyen Türkiye, son raporda 106’ncı sırada yer aldı. Sıralamada, Türkiye’ye
dair 2022 verilerinin henüz elde edilemediği, değerlendirmenin 2020 ve 2021
yıllarındaki anket sonuçları üzerinden yapıldığına da işaret edildi. 137
ülkenin yer aldığı bu yılki sıralamada Afganistan ise dünyanın en mutsuz ülkesi
oldu. Afganistan’ı Lübnan ve Sierra Leone izledi.
Bireylerin mutluluk algısında etkili etkenler arasında devletin işlerliği de
ele alındı. Devletin mali kapasitesi, hizmet sağlama kapasitesi ve hukukun
üstünlüğünün yanı sıra ilgili ülkenin bir savaş ya da silahlı çatışma halinde
olup olmadığı ya da ülkede baskıcı bir ortam bulunup bulunmadığı da rol oynadı.
Devletlerin baskıcı uygulamalarına ayrılan bölümde Türkiye’nin adı Brezilya,
Filipinler, Rusya, Tayland ve Venezuela ile birlikte anıldı ve bu ülkelerde
siyasi baskının arttığı belirtildi. Devletlerin baskıcı uygulamalara başvurması
eğiliminin dünya çapında 2006’dan itibaren yine yükselişe geçtiğine işaret
edilen raporda, ülkelerin yüzde 10’unda muhalefeti tasfiye çabalarının
görüldüğü, bunun da demokrasiyi zayıflattığı kaydedildi.