Komünist Devrimci Olmak Zor İştir ..!

Her önüne gelen kendisini devrimci ve hatta komünist olarak ilan etmekten geri kalmıyor. tek bacak üzerinde yüzlerce yalan söylüyor, söylediği gibi yaşamıyor, üç kuruş para görünce hızla makas değiştiriyor, fedakarlığı bireysel durumu sağlamlaştırma olarak algılıyor, yoldaşı aç ve açıkta ama kendisi ve ailesi beyler gibi yaşıyor vb. Peki nedir komünist devrimci olmak ve kalmak? Komünist devrimci sınıf mücadelesini kabul etmek ve devrimden yana olmanın yanında proletaryanın diktatörlüğünün bir nolu savunucularındandır. Bunu savunmasının nedeni de yukarıda anlattığımız gibi komünizme başka türlü gidilememesindendir. Zira sınıfları, sınırları ve de her tür ayrımı ortadan kaldıracak ve komünizme gerek siyasal gerek ekonomik gerek kültürel vs.vs. her türlü altyapıyı sunacak tek örgütlü geçiş aşaması sosyalizmdir. Bu anlamdadır ki devrimci, mevcut sınıfların en devrimcisi ve komünizme götüren yolda zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan işçi sınıfına dayanmak ve onun tek bilimsel ideolojisi olan Marksizm-Leninizm’i kendine klavuz edinendir.Devrimci, diyalektik ve tarihsel materyalizmi ruhuna işletmiş ve Marksizm’i ölü bir metinler topluluğu gibi kavramayıp onun canlı ruhuna uygun olarak yaratıcı bir biçimde yaşama geçiren iyi bir militandır.Devrimci , mevcut koşullara başkaldıran ve başka bir dünyanın varlığını kendinde cisimleştiren yaşamının her dakikasında devrimi, sosyalizmi, komünizmi yaşayan insandır. Bu onun günlük yaşamıyla çelişmek yerine tam da günlük yaşamını anlamlı kılan temel bir ilkedir.Devrimci, güne, koşullara bakılmaksızın inancını her zaman ve her koşulda diri ve yaşama ait tutan sürekli kendini geliştiren, yetiştiren, geniş emekçi yığınlarla düzgün, düzenli, istikrarlı ilişkiler kuran ve kurduğu her ilişkiyi devrim davasına aktarmasını bilen insandır. Devrimci geçici savrulmalardan bilinç ve iradesiyle, sınıf bilincinin engin derinliğiyle etkilenmeyen insandır.Devrimci, bilimsel inancın ve çelikten iradenin yanı sıra her gün değişen koşulların gerektirdiği kavrayış, anlayış, merak, bilimsel değerlendirme ve koşullara teslim olmama kişisel özelliklerine sahip olmalıdır. Zira günlük politika her an her dakika tavır üretilmesini zorunlu kılan koşullara sahiptir. Sınıfa liderlik iddiasıyla yola çıkmış insanların sınıfa her an her dakika olan olay ve olgular için söyleyebilecek doğru, ilkeli, tutarlı şeyleri vardır ve olmalıdır. Doğal olarak bu da yığınlarla ciddi bir iletişimin yanı sıra ciddi bir okuma, kavrama, bilimsel değerlendirme yapısı vs.vs. isteyecektir. Yoksa yığınları kendinize inandırabilirmisiniz?Devrimci insani ve doğru, iyi olan ne kadar değer varsa onların hepsine sahip olandır. Söyledikleri ile yaptıkları aynı olandır. Boşuna yukarıda devrimcilik bir yaşam biçimidir demedik. Devrimci kısacası örnek ve ideale en yakın insandır.Devrimci, doğrucu ve dürüsttür. Asla yalan söylemez. Düşmanın işkence tezgahları ve illegal yaşantının gerekleri dışında devrimci asla yalan söylemez. Hiç bir şeyini gizlemez. Onun başkalarından gizleyeceği hiç bir yaşantısı olamaz. Devrimci doğru bildiğini her durumda ve her koşulda olduğu gibi ifade edendir. Yanlışlarını ve hatalarını dürüstçe kabul etmekten ve onlara sorumlu yaklaşıp değiştirmek-dönüştürmekten kaçınmaz. Devrimcinin illegalite kuralları dışında temsil edeceği sınıftan gizleyebileceği hiç bir şey olamaz.Devrimci, paylaşımcıdır. Bir ekmeğini kırk kişiyle görüntüde değil gerçekte paylaşandır. Sadece maddi anlamıyla değil manen de paylaşımı içine sindirmiş olandır. Hedeflediği düzen olan komünizmin paylaşımsal yasalarını kendine rehber etmiş olup öyle yaşayandır.Devrimci alçak gönüllüdür, hiç kimseyi ve hiç bir şeyi küçümsemez. Kendi güç ve olanaklarına göre hareket edendir. Örgütlemek istediği toplumsal kesimlere yukarıdan bakan bir kişi nasıl bu insanları örgütleyip harekete geçirebilir ya da güven yaratır?Devrimci güvenilirdir. Sözüne sadıktır ve sözü ve eyleminin arkasında durandır. Söz ve eylemi ya da hareketleri devrimcinin aynasıdır. Bilinmelidir ki, insanlar açısından hangi toplumsal kesimden olurlarsa olsunlar bu birlikteliği sağlamak temel öneme sahiptir.Devrimci fedakardır. Önce başkaları sonra kendisi olandır yaşamında. Yemde, içmede, uyumada en arkada ama mücadelede en önde olandır. Yine bu görüntüde değil gerçekte böyle olmalıdır. Yeri gelmişken parantez açıp devrimciliğin bir önemli noktasına değinelim .Devrimci kendisi böyle bir düzende yaşamak istemediği için devrimcilik yapar ya da devrim ister. Başkaları için devrimci olan ya da toplum için devrimcilik yapan gerçek bir devrimci olamaz. Zira devrimci kitlesel çalışmayı bir zorunluluktan ve kendisi için yapar. Devrim ancak , devrimci sınıfların örgütlenerek kavgaya katılmalarıyla başarılabilir.Kitlesel çalışmanın nedeni de gerçekte budur. Yani yığınlara sınıf bilinci taşıyarak onları komünist örgüt saflarında örgütleyip savaşıma çekmektir. Yani ölümsüzleşenlere inanarak mücadele edip toprağa düşenler önce ve sadece kendi idealleri-amaçları uğruna düşmüşlerdir. Devrim başka türlü komplo-darbe vs ile olamayacağına göre yığınsal çalışma yapılmış ve yığınlar Gezi direnişinde olduğu gibi ayağa kalkmıştır. İşte devrimci bilinç yapısı tamda budur.Biliyoruz ki, Başkası ya da başkaları için devrimcilik yapanlar zaten bir biçimde koşullar değiştiğinde bu işi bırakmaktalar. Devrimci inandığı değerler noktasında gözünü kırpmadan yaşamını verecek kadar fedakardır.Devrimci, sürekli okuyan, araştıran, Marksist-Leninist felsefenin gerekleri noktasında değişim ve dönüşümleri yaşamın kendisinde kavrayıp çözümler üretendir. Yaşamın her alanına sirayet etmiş burjuva yoz değerleri, ilişki ve yaşam biçimini doğru bir biçimde analiz edip dönüşüm ve değişimin motoru olandır.Devrimci namuslu, onurlu ve gururludur. Devrimci her durum ve koşulda doğru bildiğinden vazgeçmeden onurluca sahip olduğu değerleri bir nişane gibi taşıyandır. Devrimci baş eğmez olandır düşmanın her türden tezgahında. Onun için mücadelenin her alanı sınıf savaşımının alanıdır. Çıplak savaş alanlarında örneğin işkencede, mahpusta canı ve kanı pahasına savunduğu değerlerine ihanet etmeyip onur ve gururla devrimci kişiliğini taşıyandır.Devrimci yaşamın her alanına her koşulda sevgi ve saygıyla yaklaşandır.(düşman ve onun değerleri hariç doğaldır ki) Dünyayı, insanı, doğayı, hayvanı vs. vs. sevmeyen bir devrimci tasavvur edebilirmisiniz? Elbette ki hayır.Devrimci eleştiri ve özeleştiri silahını en iyi şekilde kullanan insandır. Devrimci eleştiri ve özeleştirinin gerek kişinin kendisini ve gerekse de hareketin kendisini geliştiren en önemli yol olduğunu bilen ve uygulayan insandır.Devrimci değerleri konusunda ilkeli, inançları noktasında kararlı-tutarlı, amaçları konusunda mücadelecidir. Onu toplumun diğer kesimlerinden ayıran da esasen bu noktanın üzerine binmiş özelliklerdir.Sonuçta: devrimcilik bir yaşam biçimidir. Devrimci; dünyanın en güzel, en yüce, en doğru ,en iyi, en erdemli, en kişilik sahibi insanı olmaktır. Devrimci her şeye inat, her türden insanlık dışı değer ve yabancılaşma çürüme, yozlaşma vb. görüngülerine karşın dimdik insani değerlerini savunandır. Ve de öyle yaşayandır.Buradan olarak komünist devrimci olmak farklılıktır, herşeyden öncesi insan olmaktır, öze dönmektir, yaşamaktır ve yaşamın farkına varmaktır. Ve ölmek pahasına yaşamı sevmektir. komünist devrimcilik, dünyayı yaşanılası kılan veya kılacak tüm değerlerin mücadelesini vermek, teoride söylediğini pratikte uygulamak demektir..