Hasta tutsaklar için özgürlük çağrısı..!

İstanbul, Ankara ve Van’da hasta tutsakların durumuna dikkat çeken hak savunucuları ve tutsak yakınları, tutsakların tedavilerine sağlıklı bir biçimde devam edebilmesi için serbest bırakılmalarını istedi.

İSTANBUL İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 618. F oturmasında Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde yan yana geldi. “Hasta mahpus Eser Morsümbül serbest bırakılsın”, “Tedavi haktır engellemez” pankartı açılan eylemde hasta tutsakların fotoğrafları taşındı.

Basın açıklamasını okuyan Türker Demirci, Antalya S Tipi Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tutulan ağır hasta tutsak Eser Morsümbül’ün sağlık durumunu kamuoyuyla paylaştı. Yüzde 70 engelli raporu bulunan Morsümbül’ün kanser, böbrek yetmezliği, kemik erimesi ve anemi hastası olduğunu ifade eden Demirci, Morsümbül’ün bu hastalıklarına bağlı olarak sürekli baş ağrısı, beslenme sorunları, hareket güçlüğü yaşadığını aktardı.

“39 yaşındaki Eser Morsümbül, 12 yaşındayken kötü huylu beyin tümörü nedeniyle ameliyat edilmiş, devamında uygulanan kemoterapi ve ışın tedavisi sırasında kullandığı ilaçlar nedeniyle kronik böbrek yetmezliği hastalığına yakalanmıştır. 2016 yılında böbrek nakli yapılan Morsümbül henüz iyileşemeden tutuklanmıştır” diyen Demirci, Morsümbül’ün tutuklanmasının tedavisinin aksamasına neden olduğunu vurguladı.

Morsümbül’ün hapishanede kısa sürede ileri derecede kemik erimesi geliştiğini ifade eden Demirci, Morsümbül’ün tek başına kaldığını ve tekerlekli sandalye kullandığını belirtti. Düzenli olarak nefroloji polikliniğine götürülmesi gereken Morsümbül’ün tedavi ve kontrollerinin hapishane idaresi tarafından aksatıldığına dikkat çeken Demirci, Morsümbül’ün 26 Şubat 2024’te tahliye edileceğini ancak hapishanede yaşamını idame ettiremediği için derhal tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.

Morsümbül’ün kötüleşen sağlık durumu nedeniyle sürekli hastaneye yatırıldığına işaret eden Demirci, şöyle devam etti: “Cezasının bitimine sadece 30 gün kalan ve dün hastaneden taburcu edilerek hapishaneye geri gönderilen Eser Morsümbül, hapishane koşullarında tedavi edilemediği bilinmesine rağmen serbest bırakılmamakta, yaşam hakkı tehlikeye atılmaktadır. 618. F oturması kapsamında bu hafta, ağır hasta tutsak Eser Morsümbül ve bütün ağır hasta tutsakların serbest bırakılarak, sağlık ve yaşam haklarının korunması için yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.”

Eylem, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “Tedavi haktır engellenemez” sloganlarıyla son buldu.

Ankara

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, 490. hafta eylemlerinde İHD Ankara Şubesi önünde yan yana geldi. “Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın” pankartı açılan eylemde, basın açıklamasını Nuray Çevirmen okudu.

Eskişehir H Tipi Kapalı Hapishanesi’nde tutulan ağır hasta tutsak Devrim Ayık’ın durumunu kamuoyuyla paylaşan Çevirmen, Devrim Ayık’a 2012 yılında Crohn teşhisi konulduğunu ve ameliyatla bağırsağından 40 cm alındığını kaydetti.

“2014 yılına kadar özel bir iğne ile tedavi görmüş ve 2017 yılına kadar hastalığı hafif seyretmiştir. 2015 yılında tutuklanarak İzmir F Tipi Kapalı Hapishanesine konulmuş ve burada iken uzun süre boyunca hastaneye götürülmemiştir, en son 49 kiloya kadar düşmüştür. 2017 yılında durumunun ağırlaşması üzerine acilen hastaneye sevk edilmiş ve bağırsaklarında 4 delik patladığı tetkik edilerek ameliyata alınmış ve bağırsağı 60 cm alınmıştır” diyen Çevirmen, bu ameliyat sonrası Ayık’ın durumunun giderek kötüleştiğini belirtti.

2018 yılında tedavi amaçlı tahliye edilen Ayık’ın 2019 yılında kolonoskopi için gittiği Akdeniz Üniversitesi’nde muayene sonrası tekrar gözaltına alınıp tutuklandığını belirten Çevirmen, “Burada durumu daha da kötüleşmiş olup 3 ay boyunca yatağa bağımlı hale gelmiş ağızdan ve makattan kan gelmeye başlamış ve başkasının yardımı ile hayatını devam ettirebilmiştir. Pandemi nedeniyle 17 Mart 2020’de tekrar tahliye edilmiştir” dedi.

Ayık’ın 12 Ocak 2021’de tekrar tutuklandığını ifade eden Çevirmen, “2021 yılının Mayıs ayında Eskişehir Şehir hastanesine tekrar sevk edildiğinde doktorlar tarafından muayene yapmaksızın sadece raporları istenmiş ve ardından heyete çıkarılmış, ‘cezaevinde tek başına kalabilir’ şeklinde rapor verilmiştir. En son 2021 yılının Eylül aynında bir gastroloji doktoruna görünebilmiştir” ifadelerini kullandı.

Ayık’ın şiddetli ağrılar yaşadığını, bağırsağındaki yara, lezyon ve lekelerin arttığını, üçüncü bir ameliyat gerektiğini ancak bunun da riskli olduğunu vurgulayan Çevirmen, hapishanede Crohn hastalığına uygun diyet yemeğinin verilmediğini dile getirdi.

“Daha önceki ameliyatlarını İzmir ve Antalya’da olmasından dolayı aynı hastaneler ile tedaviye devam etmek için oradaki cezaevlerine sevkini talep etmesine rağmen bu talebi kabul edilmemiştir. Ayrıca diş sorunu nedeniyle 22 aydır diş ameliyatı bekliyor. 2006 yılında geçirdiği kaza sonucu bir gözünü kaybetmiştir. Sol gözü miyop olup 30 dereceye kadar yükselmiştir. Yaşadığı ağrılar ve direncinin tamamıyla düşmesinden dolayı şiddetli baş ağrılarının, göze vurmasına ve görme kaybının ilerlemesine neden olmaktadır” diyen Çevirmen, Ayık’ın yüzde 76 engelli raporu bulunduğunu belirtti.

Çevirmen, “Hem Crohn hastalığı hem de diğer hastalıklarından kaynaklı olarak infazının ertelenmesini ve sağlıklı koşullarda tedavilerine devam ettirilmesini talep ediyoruz” dedi.

VAN İHD Van Şubesi Van T Tipi Hapishanesi’nde tutulan ve ağır sağlık sorunlarına rağmen tahliye edilmeyen 76 yaşındaki Hanife Arslan’a ilişkin açıklama yaptı. Şube binası önünde yapılan açıklamada, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” pankartı ve Hanife Arslan’ın fotoğrafları taşındı. Açıklamayı, İHD Yönetim Kurulu üyesi avukat Mehmet Salih Coşkun okudu.

Hanife Arslan’ın KOAH, mide ülseri, diyabet, kalp ve yüksek tansiyon hastası olduğuna dikkati çeken Coşkun, Arslan’ın eklemlerde sıvı azalmasına bağlı olarak yoğun ağrı ve hareket güçlülüğü çektiğini söyledi. Coşkun, “Arslan, geçirdiği COVİD-19 sonucunda ciğerlerinde oluşan hasar sebebiyle nefes almakta güçlük çekmekte ve bütün bunlara ek olarak yaşlılığın getirdiği sorunlarla 2021 yılından bu yana cezaevinde hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Arslan, kendi öz bakımını yerine getirememekte, hayatını tek başına idame ettirememekte, görüşe tekerlekli sandalye ile getirilmektedir. Arslan’ın hayatına devam edebilmesi için tutulduğu hapishaneden bir an önce amasız, fakatsız tahliye edilmesi gerekmektedir” dedi.

Hanife Arslan’ın kızı Rehyan Ören ise annesinin daha fazla hapishanede yaşamını idame ettiremediğini belirterek tahliye edilmesini talep etti. Ören, “Temel amacımız, gayemiz cezaevlerinin ölüm evleri olmamasıdır. İnsan hak ve özgürlüklerine önem verilsin. Bu temelde bütün kesimlere çağrımız şudur; hasta ve yaşlı tutsaklar özgür bırakılsın” dedi.