Washington merkezli
uluslararası insan hakları kuruluşu Freedom House’un 2022 yılı “İnternette
Özgürlük Raporu” yayınlandı. 2021 yılı raporuna göre 34 puandan 32 puana
gerileyen Türkiye, bu yıl da “internetin özgür olmadığı ülkeler” listesinde yer
aldı. Raporda, “Türkiye’de internet özgürlüğü gerilemeye devam etti”
değerlendirmesi yapıldı.
Uluslararası insan hakları kuruluşu, Freedom House; Adrian Shahbaz, Allie Funk
ve Kian Vesteinsson tarafından hazırlanan 2022 İnternette Özgürlük Raporu’nu
yayınladı.
70 ülkenin değerlendirildiği raporda; bu yıl internetin; 17 ülkede özgür, 32
ülkede kısmen özgür ve 21 ülkede özgür olmadığı kaydedildi.
Geçen yıl 100 üzerinden 34 puana sahip olan Türkiye’nin bu yıl puanı 32’ye
düştü. 1 Haziran 2021 ile 31 Mayıs 2022 tarihleri arasında yapılan incelemeler
sonucunda, internetin özgür olmadığı ülkeler arasında yer alan Türkiye’ye
ilişkin özet bölümünde şunlar kaydedildi:
‘Gazeteciler fiziksel şiddete maruz kaldı’
Türkiye’de internet özgürlüğü gerilemeye devam etti. 2020’de kabul edilen
sosyal medya yasası, platformları, bağımsız ve eleştirel medya kuruluşlarının
web sitelerinden içerik kaldırmaya zorlamak üzere kullanıldı. Muhalif
siyasetçiler de dahil, binlerce çevrimiçi kullanıcı, sosyal medya faaliyetleri
nedeniyle suçlamalarla karşı karşıya kaldı. Otosansür, hükümet yanlısı
kuruluşların artması ve bağımsız medya sitelerinin engellenmesi, daha az
çeşitli bir çevrimiçi alan yarattı. Üstelik, hükümet yanlısı trol ağları, açık
sözlü aktivistlere karşı karalama kampanyaları düzenledi ve önde gelen
gazeteciler, çevrimiçi haberlerinden dolayı fiziksel şiddete maruz kaldı.
Milletvekilleri kasıtlı olarak yalan haberleri çevrimiçi ortamda yayanlara
cezai yaptırımlar uygulayacak ve hükümetin çevrimiçi alandaki kontrolünü daha
da güçlendirebilecek bir ‘dezenformasyon’ yasa tasarısı önerdiler.
‘Dezenformasyon yasasının iktidara yardımcı olması bekleniyor’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) 2002’den beri
iktidarda ve ilk başta kimi özgürleşme reformlarını hayata geçirdikten sonra,
siyasi haklar ve insan haklarını giderek hor gördüler. AKP hükümeti, 2016’daki
darbe girişiminden bu yana muhalifler üzerinde belirgin ve geniş kapsamlı bir
baskı uyguladı ve 2017’de kabul edilen anayasa değişiklikleri ile güç
Cumhurbaşkanı’nın elinde toplandı. Erdoğan çok büyük bir güç kullanmaya devam
ederken, 2019 belediye seçimlerinde muhalefetin zaferi ve COVID-19 pandemisinin
halihazırda güçsüz olan ekonomi üzerindeki tesiri, hükümete muhalefeti
bastırmak ve kamusal söylemi kısıtlamak için yeni nedenler sundu. Sözde
dezenformasyon kanun teklifinin kabul edilmesinin, iktidar ittifakına Haziran
2023 Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesinde muhalefet partilerini
ve eleştirel medyayı susturma hususunda yardımcı olması bekleniyor.
Türkiye’ye ilişkin bulgulardan öne çıkanlar ise şöyle:
“Çeşitli illerde altyapı hasarları ve çalıntı kablolar nedeniyle internet
kesintileri meydana geldi.
İki uluslararası medya kuruluşu, ulusal lisanslara başvurmadığı için web
sitelerine erişim engeli getirildi.
Bağımsız haber kuruluşlarını büyük ölçüde etkileyen sosyal medya yasası 2020
yılında yürürlüğe girdi. Haber kuruluşları ve sosyal medya platformları içerik
kaldırma emirleriyle hedef alınmaya devam etti.
Hükümet yanlısı medya gelişirken, bağımsız haber kuruluşlarının internet
siteleri, yayın süresi boyunca engellerle karşılaştı ve bu ise Türk internet
kullanıcılarının kullanımına sunulan çevrimiçi içeriğin çeşitliliğinde bir
azalmaya sebep oldu.
Yeni bir ‘dezenformasyon’ yasa tasarısı Meclis’e sunuldu. Tasarı, kasten yanlış
bilgi yayan internet kullanıcıları için hapis cezalarını ve çevrimiçi anonimlik
açısından olumsuz etkiler içeriyor.
En az bir sosyal medya kullanıcısı, yaptığı bir paylaşımdan dolayı müebbet
hapis cezasına çarptırılırken, Kürt meselesine ilişkin haber yapan bir
gazeteci, bir noktaya kadar Facebook’ta yaptığı paylaşımı nedeniyle müebbet
hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı
Canan Kaftancıoğlu, Twitter hesabından yaptığı paylaşımdan dolayı 4 yıl 11 ay
hapis cezasına çarptırıldı.
Çevrimiçi gazeteciler, çevrimiçi olarak yaptıkları haberler karşılığında fiziksel
saldırılar da dahil olmak üzere artan tacizle karşı karşıya kaldı.” ANKA