31 Mart yerel seçimlerine ilişkin hazırlıklar çoktan başladı. TV’siyle, gazetesiyle kısacası medyasıyla tüm burjuva partiler arasında bir it dalaşı almış başını gidiyor. Hepsinin programı, halkı bu defa hangi oyunla tuş edip de oylarını alabiliriz fikrine göre belirlenmiş. Bir yanda belediye başkanlığını kapmak için yoğun at yarışı öte yandan , bitmek bilmeyen yalan ve demagoji, AKP’den MHP’ye, İyi Partiden SP’ye, YRP Gelecek Partiye, CHP’ye yani faşist dinci ve gerici tüm düzen partilerinin el birliğiyle kadın oylarına yönelik dalavereleri de devam ediyor. Kadınlar, ulusal cinsel ve sınıfsal ayrım ve taciz, tecavüz ve kırımdan başka bir şey vermeyen ve vermeyecek olan burjuva düzen partilerine oy vermeyip, hesap sormalıdır.
Kadınlar eşitlik ve özgürlüğünü savunan ve bunu pratikteki duruşuyla ortaya koyan DEM parti’yi desteklemeliyiz.
Biz daha çok kadın aday gösterdik yalanıyla düzen
partilerinin kadınları bir vitrin olarak kullanmaya devam ettikleri
gizlenmiyor. AKPli kadınlar kapı kapı dolaşarak devlet olanakları kullanarak
işçi ve emekçi kadınları kandırma çabalarıyla öne çıkıyorlar. Daha neler
neler… CHP’nin kadın kotası tutmadı ama, yaptıkları açıklamalarla
yinede göz boyama çabalarını sürdürüyorlar. İyi Partiden ‘sinden,
MHP’sine, kısaca tüm partiler oy avında. Büyük bir oy potansiyeline sahip olan
işçi ve emekçi kadın kitlesini nasıl ederiz de, kendi potamızda eritiriz diye
yoğun çaba gösteriyorlar. Halkın sırtından sağlanan gelirler, yine
halkı uyutmak için harcanıyor. Eee, bu düzen nasıl sürgit devam eder… Birkaç
yılda bir, bu harcamaları yapmak gerek, yoksa efendilerin sırça köşklerinde
rahatları kaçabilir…
Her seçimde aynı oyun, aynı senaryolar. Yalnızca eskiyen yüz-lere yapılmış
makyajlar ve aktörlerde bazı değişiklikler. Seçimler öncesinde yapılan yatırımlar,
hemen seçimlerin ardından durdurulmuyor mu? Erdoğan’ın şeflik rejimi
depremzedelerin tez elden evlerinin yapılıp teslim edileceği ve
depreme karşı kentsel dönüşümün gerçekleştirileceğini ve kentsel
dönüşümde dönüşüm giderinin yarısının devletçe karşılanacağını açıkladı.
Bir yerde umut dağıttı. Ya seçimler sonrası; onlarca kez o duvarlarla birlikte
“umutların” gözlerinizin önünde yerle bir edildiğini defalarca
görmediniz mi? Gecekondu direnişlerinde belediyeyle, askerle, polisle kısacası
devletle yüz yüze gelen kadınlar tartaklanıp, yerlerde sürüklendi mi?
Yine “umut” dağıtıyor “umut” tacirleri. Vitrinlerini
süsledikleri bakımlı mallarıyla, işçi ve emekçi kadınların oylarını alma
çabasındalar. Görünüşte değer verdikleri, allayıp pulladıkları kadınları
aşağılayan, kendi mallarıymış gibi gören, içki sofralarında meze yapan,
yasalarıyla, yarattıkları değer yargılarıyla ikinci sınıf insan statüsünde
tutan bu düzen ve onun partileri değil mi?
Evet kadınlar; bu “umut” tacirlerine, karşımızda oynanan komediye
kanacak, onları oylarımızla destekleyerek, prangaya vurulmuş bedenimize bir
halka daha mı ekleyeceğiz. Hayır, hayır, yeter artık demeli bu yüzsüzlüğe. Her
alanda kendi seçeneklerimizi, o kürsüyü kullanarak devrim ve sosyalizm
kavgasına omuz verecek bağımsız devrimci sosyalist adayları desteklemeliyiz.
31 mart seçimlerinde kendi seçeneğimizi yükseltmeliyiz. Bağımsız devrimci
sosyalist adayların olmadığı yerlerde boş oy kullanmalıyız. Bu bakımdan militan
kadınlara önemli görevler düşmektedir. Bulundukları her alanda, seçim
çalışmalarına aktif olarak katılmalı, burjuva partilerinin gerçek yüzünü işçi
ve emekçi kadın yığınlarına göstermelidirler.
Bu seçimlerde, “umut” tacirlerinin umutlarını başlarına yıkmak için
herkes harekete geçirilmelidir. Öyleyse ne duruyorsunuz kadınlar, uyanın
hareket geçin: Faşist Dinci Gerici düzen Partilerine Oy Verme Hesap Sor!
Oylarımız DEM partiye..!