Eczacılar, 14 yıl aradan sonra sorunlarını dile
getirmek için miting düzenledi. Büyük Eczacı Mitingi için binlerce kişi bugün
(27 Kasım) Ankara’da buluştu. Türk Eczacıları Birliği Başkanı Arman Üney,
“Bizleri görmeyenlere birliğimizi ve beraberliğimizi göstermek, mesleğimize
karşı yapılan tüm haksızlıklara dur demek için buradayız” dedi. Kendisi de
eczacı olan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, mitinge destek verdi.
Eczacılar, Türk Eczacıları Birliği’nin (TEB) çağrısıyla bugün (27 Kasım)
13.00’te Ankara-Anıtpark’ta bir araya geldi. Saygı duruşuyla başlayan mitingde
koronavirüs salgınında hayatını kaybeden 77 eczacı, 24 eczane teknisyeni ve iki
eczacı odası çalışanı anıldı. Eczacılar miting alanına sığmadığı için, polis
alanı genişletmek zorunda kaldı.
Mitinge CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in yanı sıra CHP milletvekilleri Gamze
Taşcıer, İrfan Kaplan, Mahmut Tanal ve Kadim Durmaz da katıldı. Medyascope’a
değerlendirmede bulunan Özel, “Bu meydandaki herkes ölümü göze alarak görevini
yapıyor. Ama birileri eczacıyı görmezden geliyor. Bu şekilde bu hizmet
sürdürülemez” diye konuştu. Taşcıer de Medyascope’a “Olay bir-iki eczanenin
kapatılmasından çok daha öte, bir halk sağlığı sorunu. Eczacıların dayanacak
gücü kalmadı” dedi.
TEB yöneticileri ile bölge eczacı odaları başkanları kürsüden alanı selamlarken
TEB Başkanı Arman, Üney eczacıların taleplerine dikkat çekti. Üney, “Sesimizi
duymayanlara duyurmak, bizleri görmeyenlere birliğimizi ve beraberliğimizi
göstermek, mesleğimize karşı yapılan tüm haksızlıklara dur demek için
alanlardayız, başkentimiz Ankara’dayız” mesajını verdi.
“Bütün olarak mesleğimizi ve toplum sağlığını savunuyoruz”
Üney; ilaç yokluklarına, ilaç fiyat farklarına, kontrolsüz açılan fakültelere,
eczanelerdeki ekonomik çıkmaza, kamu eczacısının hak kaybına, eczacıların yok
sayılmasına karşı durduklarını söyledi. Mesleklerinin değersizleştirilmesine ve
sorunlarının görmezden gelinmesine karşı bir araya geldiklerini belirten Üney,
şöyle konuştu:
“Bizler, sadece meslektaşlarımızın sorunlarını ve sıkıntılarını çözmek için
mücadele etmiyoruz, bir bütün olarak mesleğimizi ve toplum sağlığını
savunuyoruz. Mesleğimizi değersizleştiren tüm girişimlere karşı mücadele
ediyoruz. Tek bir amacımız var, bu mesleğe hak ettiği değeri kazandırmak. Biz
eczacılar halk sağlığını korumak için, halkımıza, milletimize hak ettikleri
hizmeti sunmak için, onurlu ve haysiyetli bir şekilde mesleğimizi sürdürebilmek
için buradayız. İlaç yoklukları son bulsun istiyoruz. Halkımız her ilaca her
eczaneden kolayca ulaşsın istiyoruz. İlaç fiyat farkları olmasın,
hastalarımızın cebinden para çıkmasın istiyoruz.”
Eczacılar yayımladıkları deklarasyonda, “Birinci basamak sağlık hizmet danışmanı ve halka en yakın sağlık hizmeti sunan eczacılar olarak bir süredir kamuoyu nezdinde dile getirdiğimiz ekonomik sorunlara kalıcı çözümler üretilmemiştir. 14 yıl sonra ilaç fiyat kararnamesinde yapılan değişiklikler kalıcı çözüm olmaktan uzaktır. İlaç yoklukları ne yazık ki önemli bir gündem maddesi olarak devam etmektedir. Bu durum, hastalarımızı ve meslektaşlarımızı her geçen gün daha da artan oranda mağdur etmektedir. Özellikle onkoloji ilaçları, antibiyotikler, antidepresan ilaçları, çocuk ateş düşürücüleri, ağrı kesicileri ve antibiyotikleri, kulak damlaları, tansiyon ilaçları, göz damlaları ve mevsimsel grip ve soğuk algınlığı ilaçlarına erişimde ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bazı hastalıkların tedavisi sırasında bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde hayati önem taşıyan kan ürünlerinden bazıları piyasada hiç bulunmamaktadır.” denildi.
Deklarasyondan şunlar kaydedildi.
“Hastalarımızın ilaca erişimde yaşadıkları mağduriyetin sorumlusu eczacılar değildir. İlaç yokluklarının önüne geçilebilmesi için tüm paydaşların görüşleri alınarak İlaç Fiyat Kararnamesinde doğru bir sistem kurgulanmalıdır. Yaşanan bu soruna kalıcı ve gerçekçi bir çözüm bulunmazsa, vatandaşlarımızın ilaca erişimi her geçen gün daha da zorlaşacaktır.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) karşıladığı çok sayıda ilaçta hastalarımızın ödemek zorunda kaldığı ilaç fiyat farkları gün geçtikçe artmaktadır. Eczanelerde hastane muayene ücreti, reçete ücreti gibi kalemleri ödemek durumunda kalan hastalarımız, bir de aldıkları ilaçlara yüksek fiyat farkı ödemektedir. Bazı ilaçlarda, SGK’nın karşıladığı tutarın daha fazlasını hastalarımız cebinden ödemek zorunda kalmaktadır. Hastalarımızın haklı isyanlarını eczacılara yansıtması dolayısıyla meslektaşlarımız da mağdur olmaktadır. Ancak bu mağduriyetin sorumlusu eczacılar değildir.
Sağlık Bakanlığı tarafından 12 Ağustos tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan ve kamuda görev yapan sağlık çalışanlarının özlük haklarındaki usul ve esasları belirleyen ‘Sağlık Bakanlığı Ek Ödeme Yönetmeliği’nin yarattığı hak kaybı, kamu eczacılarımız nezdinde halen devam etmektedir. Yönetmelikte yapılacağı belirtilen son değişiklik, stratejik personel olarak görev yapan kamudaki meslektaşlarımızın mağduriyetini gidermekten çok uzaktır. Emekli kamu eczacılarımızın uğradığı hak kayıplarının acilen giderilmesi için gereken mevzuat değişikliği ivedilikle yapılmalıdır
Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması için kontrolsüz fakülte açılışlarına son verilmelidir. Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerinin yerlerine ilaç Ar-Ge merkezi kurulmalı, mevcut eczacılık fakültelerinin kontenjanları kademeli olarak düşürülmeli ve eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalıdır.”