Militanın
düşün ve ruh hali, onun bütün davranışlarına yansır. O, yola çıktığı amacın
büyüklüğünü ve önemini bilen insan olarak, bu yolda ne denli büyük bir enerji
harcanmasının zorunlu olduğundan hareket eder. Öte yandan, davasına, amaçlarına
ve örgütüne duyduğu büyük sevgi ve bağlılık, onu diğer insanlardan, diğer
insanların davranışlarından en çıplak gözle dahi ayırdedilecek kadar büyük bir dinamizmle
doldurur.
Enerjik olmayan, olamayan bir insanın yaratıcılığı, üretkenliği ve çevresindeki
diğer insanlar üzerinde bıraktığı izlenim, hiç de bir ihtilalcinin
bırakabileceği izlenim değildir. Ama öte yandan, bu enerji ve dinamizmin, ona
gerçekten yakışması, üzerinde yapay bir elbise gibi durmaması, yani içten ve
yürekten bir dinamizm olması gerekir.
Duygularında ve düşüncelerinde devrimin ve özgürlüğün öyküsünü yaşatan bir
militanın, zaten sönük ve silik olabilmesinin şansı yoktur. Onun içinde yanan ateş,
yaşamın her alanındaki davranış ve işlevlerine yansır. Herşeyden önce,
Marksizmin,”hareketin hareket halindeki doktrini” olması, onun bilimselliği ile
donanmış ve ülkenin başımsızlığı ve halkalrın kurtuluşunu örmeye soyunmuş bir
devrimci militanın, bir ateş topu gibi
olmasını doğurur. Her an yanan, yandıkça büyüyen, büyüdükçe çevresini çok daha
fazla ısıtan, dostuna ışık veren, düşmanını yakan bir ateş top.İşte devrimci
diba nmaizm bu gerçeği yaratacaktır.