Bu fotoğraflar AKP-MHP faşist iktidarının nasıl bir Kürt düşmanlığında sınır tanımadığını ve kan-zulüm üzerinde oturduğunu gösteriyor. Bu resimleri bakanlar faşist cumhur ittifakına karşı daha bir inatla ve ısrarla mücadele ederek, devrim şehitlerinin hesabını sorma bilinciyle daha bir kararlılıkla savaşım yürütecekleri ve faşizminde hesap sormam bilincini bileyecekleri sır değildir. Kürtleri yakıp-yıkan, işkencede katleden, olmadı askeri araçların arkasına bağlayarak yerlerde sürükleyen, olmadı kadın gerillaları çırılçıplak yaparak sokağa atıp teşhir edip, intikam çığlıkları atan kont-gerilla düzenine karşı birazcık insani duygusu olan hiç kimse tarafsız kalmayacağı gibi, hemen hergün faşist inkar ve imha politikasının ifadesi olarak kirli savaşla, işkence, zindan, infaz, linç, katliam ve zoraki göçertme ardında Kürt emekçileri asla tarafsız kalmayacak ve bu kirli savaş yürütücüsü faşist Cumhur ittifakına karşı, demokrasi, eşitlik ve özgürlükten yana tarafını ortaya koyacaktır. Kişiler önemlidir ama daha da önemlisi ilkler ve eşitlik ve özgürlük savaşımıdır. Kişilerin duruşları halkların demokrasi ve özgürlük yürüyüşünde engel hale gelmişse emekçiler bu engeli aşmakla yükümlü olduğunu-olacağını unutmayalım.
Uzun bir aradan sonra HDP kişiye bağımlı tutum almayı bir yana bırakarak, halkların istemelerine uygun tutum alarak olumlu bir sınav vermiş ve bir halkın geleceğinin kişilere bağımlı olmaktan çıkarılmasının ne kadar önemli olacağına ortaya koyarak geleceğe dair takılmaya çalışılacak çelmeyi boşa çıkarmıştır. Maalesef Erdoğan’ın kuyudan çıkarılması için uzatılan ip kısa gelmiş ve Saray faşizminin umudu kursağında kalmış ve yandaş medyanın ve ihanetçi Kürt çaşhlarının canhıraşları fayda etmemiştir. Buradan olarak, önümüzdeki süreç halkların birleşik direnişini örmek bakımından önemli bir eşik aşılmış ve korku duvarları daha fazla dövülmüş olacaktır.