Boluda Yine Rant Yine İhmal ve Yine Katliam..!

Bolu Kartalkaya’da Köroğlu Dağları’nın zirvesindeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, sonuçları itibarıyla tarihe yeni bir kara gün olarak geçti. İlk etapta açıklanan ölü ve yaralı sayıları yerel kaynaklar tarafından revize edilirken, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya felakette 76 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Yangın sırasında otelde 238 kişinin konakladığı öğrenilirken olayla ilgili dokuz kişi gözaltına alındı.İhmal Zinciri: İnsan Hayatının Yok Sayılmasıİlk bilgilere göre ahşap yapıdaki otelde yangın merdiveni, duman dedektörü ve yangın söndürme sisteminin bulunmaması faciayı büyüten en önemli etkenlerden biri olarak dikkat çekiyor. Olay yerine en yakın itfaiye teşkilatının 45 kilometre uzakta olması ve ekiplerin yangına geç müdahale etmesi, sorumlulukların nasıl gözardı edildiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Yangında mahsur kalan müşteriler çarşafları birbirine bağlayarak pencerelerden inmek zorunda kaldı. Bu durum, güvenlikten yoksun bir sistemin bedelini insanların nasıl ağır bir şekilde ödediğini gözler önüne serdi.TMMOB: Yangın Güvenlik Önlemleri YetersizdiYangının ardından Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından yapılan açıklama, felaketin arkasındaki ihmal zincirini bir kez daha gözler önüne serdi. Açıklamada, otelin yangın güvenlik önlemlerinin yetersiz olduğu, mevzuata uygun olmadığı ve denetim eksikliğinin faciaya zemin hazırladığı ifade edildi.Otomatik Yangın Sistemi EksikliğiTMMOB, otelde 2008 yılında zorunlu hale gelen otomatik yağmurlama (sprinkler) sisteminin bulunmadığına dikkat çekti. Bu eksiklik nedeniyle yangının hızla yayıldığı ve can kayıplarına yol açtığı belirtildi. Ayrıca, yangın algılama ve uyarı sistemlerinin çalışmadığı, kaçış yollarının yetersiz olduğuna dair kurtulanların ifadelerine yer verildi.Yangın Güvenlik İhmalleriTMMOB’un açıklamasında, otelin 350 yatak kapasitesine sahip olduğu ve ilgili mevzuata göre yağmurlama sisteminin zorunlu tutulduğu hatırlatıldı. “Yangının gerçekleştiği tesiste yeterli yangın güvenlik önlemlerinin alınmadığı açıktır. Denetimlerin eksikliği bu felaketin en büyük nedenidir” ifadelerine yer verildi.Kamusal Denetim EksikliğiYangın tesisatlarının yıllık periyodik kontrollerinin mevzuata göre zorunlu olduğuna işaret eden TMMOB, bu denetimlerin yapılmamasının felaketi tetikleyen en önemli unsurlardan biri olduğunu belirtti. Açıklamada, meslek odalarının denetim yetkilerinin bertaraf edilmesinin trajedilere yol açtığı vurgulanarak şu ifadeler kullanıldı: “Görevlerini yerine getirmeyen kurumlar ve bilimsel raporları dikkate almayan siyasi anlayışlar, bu tür faciaların doğrudan sorumlusudur.”Mücadele Devam EdecekTMMOB, işletmelerdeki teknik personelin yetkinliklerinin artırılması ve denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğini belirterek, hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diledi. “Bu elim olayın takipçisi olacağız. Tüm sorumlular, yargı önünde gereken cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” açıklamasıyla konunun önemine dikkat çekti.Yetkililerin Sorumluluğu Üzerinden Atan AçıklamalarıYangının ardından yapılan açıklamalar ise sorumluluktan kaçışın yeni bir örneğini oluşturuyor. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, yangın merdiveni ve güvenlik önlemlerine dair bilgisinin olmadığını belirterek, otelin Milli Parklar alanında yer aldığını ve Turizm Bakanlığı tarafından ruhsatlandırıldığını ifade etti. Ancak bu tür açıklamalar, güvenlik önlemleri alınmayan bir otelin faaliyetlerine izin verilmesini açıklamaya yetmiyor.Bir Kez Daha Aynı Sorular: Bu Felaketler Neden Yaşanıyor?Kartalkaya’daki facia, Türkiye’de denetim eksikliği ve insan hayatının değersizleştirilmesinin son örneği oldu. İş cinayetlerinden yangın facialarına kadar her olay, ihmal ve sorumsuzluğun bir kader olmadığını ancak sistematik hale geldiğini gösteriyor. Yangın merdiveni bulunmayan bir otelin faaliyet göstermesi, insan hayatına verilen değerin ne kadar düşük olduğunu bir kez daha kanıtladı.Bu trajediden sonra toplumun aklında aynı sorular yankılanıyor: Neden bu ihmaller sürekli tekrarlanıyor? Neden hiçbir felaketten ders alınmıyor? Ve en önemlisi, insan hayatını önceleyen bir sistem ne zaman kurulacak?