Proletaryayı iktidar mücadelesinde örgütleyip savaşıma çekecek ve devrimin en önünde yürüyecek bir proleter devrimci (komünist) nelere dikkat etmelidir. Birinci olarak teori. Devrimci teori olmadan devrimci pratik olmayacağı açıktır. İkincisi amaç, üçüncüsü bu amaca kimlerle nasıl ulaşacağı sorunu ve dördüncüsü de çalışma ve yöntem sorunu.Bir proleter devrimci yolunu kaybetmeden ve sağdan, soldan gelen saldırılarda en küçük sarsıntı geçirmeden sağlam bir zeminde yürüyebilmesi için bilimsel sosyalizmin temel ilkelerine bağlı olmalıdır. Bir proleter devrimci yurdunun bağımsızlığı ve halkının özgürlüğü, mutluluğu için hayatını ortaya koymaktan geri durmamalı. İçinde çıkıp geldiği halkın ilerici ve demokratik değerlerine sahip çıkarak, halka sevgi ve saygıyla bakmalı, ilişkilerinde sade ve mütevazi olmalıdır. Onu devrim yoluna itende ilk adımda bu sevgi ve istek, sömürücü sınıflara duyduğu soylu kin ve nefrettir. Bir proleter devrimci toplumun ve halkın çıkarlarını, kendi çıkarlarının üstünde tutacak birleşebileceği en geniş kitlelerle pratik mücadele içinde birleşmelidir.Bir proleter devrimci ilkeli ve disiplinli bir çalışma yöntemi uygulamalı, geniş bir kültüre, yüksek inanca ve siyasi dürüstlüğe sahip olmalı, adil, yiğit, fedakar, enginleri fethetme ruhuyla dolu, kitle içinde erime yeteneğine sahip ve örgütleyiciliğinin yanında karar alma ve bunları pratiğe sunmada devrimci iradesini kullanan olmalıdır.Bir proleter devrimci hem teorik bakımdan ve hemde pratik bakımdan işinin ve görevinin ustası olmalıdır. Sadece genel ajitasyon, propaganda yapan ve kendisini bununla sınırlayan değil, her alanda iş yapan, acılar, zorluklar ve yolsuzluklara karşı dirençli durmalıdır. Yalan, ikiyüzlülük, lafazanlık, gösteriş, dar görüşlülük, mevki hırsı, devrimciliği bir ekmek kapısı olarak görme, adam kayırma, ahlaki yozlaşma içinde olma, grupçuluk, eleştiri-özeleştiriden kaçınma, bağımsız kişilikli davranamama, körü körüne ittaatçı olma, taklitçilik vs. gibi olumsuzluklara karşı gerek kendi içinde ve gerekse kendi dışında uzlaşmaz bir savaşım vermelidir.Ayrıca bir proleter devrimci zamanı, yeri ve koşulları iyi değerlendirerek, mücadelenin ihtiyaçlarına yanıt verecek devrimci taktikler uygulamaktan geri kalmamalıdır. Doğmatizm ve şablonculuğa karşı olduğu kadar, sağ pasifist ve kitle kuyrukçuluğuna karşı da amansız bir savaşım içinde olmalıdır. Dünyayı, toplumu ve kendini değiştirme ve dönüştürme de sabırlı davranmalıdır. Buradan olarak neyi, nasıl, kimlerle ve ne zaman, ne kadar zamanda ne için ve kimler için ve kimlerin yararına değiştireceğini bilmelidir. Yani hedefini dostlarını, düşmanlarını, mücadele araçlarını ve zamanını doğru saptamalıdır.Toplumsal değişimler bugünden yarına hemen olacak şeyler değil. Bu bakımdan bir proleter devrimci derviş sabrıyla işçi ve emekçi yığınları örgütleyip mücadeleye seferber ederek, toplumsal değişim ve dönüşümlerin önünü aralamalıdır. Toplumsal değişimlerde, devrimci şiddet ve şiddetin örgütlü bir parçası olan sabır, inat ve disiplin, toplumsal devrimlerin ebesi olmuştur her zaman.Küçük burjuva devrimcileri halka güven duymaz ve onun içinde kitleler içinde erimeyi başaramazlar. Onlar kendilerini överek, kendi kendilerinin aşığı olurlar. Onların devrimlerinin merkezinde işçi ve emekçi yığınları, inatla ve sabırla örgütleyip, devrimci bilinç vererek devrime seferber etme yoktur.Kendi iç sorunlarında olduğu gibi, halka karşıda bu küçük burjuva akımlar baskı ve zor uygulamaktan geri durmazlar. Aceleci davranışlarından ve küçük burjuva hayalciliklerinden dolayı, karşı-devrimcileri, halkı baskıyla denetim altında tutma yöntemine başvurmaktan geri durmazlar. İdeolojik-siyasal ve örgütsel faaliyetle kazanmadıkları halkı tehdit ve zorbalıkla kendilerine bağlamaya çalışırlar. Bunlar için amaca varmak için her yol mubahtır.Proleter devrimcilere kurşun sıkmak, öldürmek, komplo kurmak, düşmanın önünde el aman dilemek en zaaflı insanlarla birlikte olmak, kişiliği bozuk olmak ve devrimci sorumluluktan uzak durmak bunların temel özellikleridir.