81.Yılında Aşılamayan Bir Barikat Stalingrad.Volgadan Öte Toprak Yok..!

Stalingrad-eski adı Volgograd- Muharebesi, Stalingrad Meydan Muharebesi ya da Stalingrad Savaşı, II. Dünya Savaşı’nın Doğu Cephesi’nde, Mihver ordularıyla Kızıl Ordu arasında, Stalin yoldaşın önderliğinde Stalingrad kenti için yapılan savaştır. Hemen hemen tüm tarihçiler bu direnişi II. Dünya Savaşı’nın kesin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir. Bu olağanüstü savaş, sosyalist Sovyetler Birliğinin ayakta kalması savaşıydı. Emperyalistler Hitler faşizmini Sovyetler birliğinin üzerine saldırtarak bir taşla bir kaç kuş vurmayı amaçlıyorlardı.
Hitler faşizmi Sovyetleri işgal edecek, bu süreçte taraflar tüm güç ve azimlerini ortaya koydukları, kıran kırana bir savaş süreceği için Sovyetler Birliği ve Almanya güçten düşecek, tam da burada savaşta devreye girecek olan İngiliz-ABD güçleri dünyaya egemenliklerini ilan edeceklerdi. Ama savaşın rengi emperyalistlerin düşündüğü doğrultuda gelişmedi. Başında Stalin yoldaşın bulunduğu Sosyalist Sovyetler Birliği halkları, sosyalizmi savunmak için olağanüstü fedakarlık sergilemekten kaçınmadılar. Stalingrad direnişinde iki milyona yakın insan savaşını yitirdi. Aslında 2.d,nya savaşında Alman emperyalizmi ve faşist ittifakın esas hedefi sosyalist Sovyetler Birliğini ortadan kaldırmaktı.
Nitekim 22 Haziran 1941 şafağında Hitler orduları Sovyetler Birliği’ne saldırıya geçti. Alman orduları hızla Sovyetler Birliğinin en önemli sanayi kentlerine kadar gelip dayanmıştı. Berlin, Londra, Washington, Sovyetler Birliğinin faşist Hitler orduları karşısında 1 ay bile dayanmayacaklarını ve ezilip tarihe karışacaklarını hayal ediyorlardı.
Hitler faşizmi ‘yıldırım tipi’ savaş ile Sovyetler Birliğini kuşatıp çökertmek ve içten parçalamak istiyordu. Eğer güçleri eşit ülkeler söz konusu ise ‘yıldırım’ hemen başarıya ulaşmazsa, savaş uzar ve sonucu, ülkelerin nispi ekonomik kaynakları, savaş yedekleri ve halkın morali belirler. İşte şimdi Ruslar ile Almanların yüz yüze geldikleri sınav buydu.
Şimdi Moskova cepheydi. Halk günlük 1.600 kalorilik rejime girmişti. Ne okullara, ne evlere kömür veriliyordu. Kömür savaş sanayi içindi. Evlerde elektrik yoktu. Elektrik mühimmat yapmak içindi. Halk, oniki saatlik çalışmadan sonra evlerine dönüyor, karanlıkta giysileri ile yatağa yığılıp, yorganlarını başlarına çekiyorlardı…
Stalin Moskova’da kaldı. 7 Kasım 1941’de Alman topları varoşlarda gümbürder ve Hitler Moskova’nın alındığını ilan ederken, Stalin Kızıl Meydanda birlikleri teftiş ediyordu. Bu hareket, Moskova halkına güven veriyordu. Bu hareketiyle onlara, başkomutanları ile birlikte ulusun savunmasının merkezi olduklarını anlatıyordu. O kış Moskova, Almanları altmış mil geriye itti ve orada tutmayı başardı.
1942 Ağustso ayında Hitler, “Stalingrad’ı ne pahasına olursa olsun ele geçirin!” emrini vermişti. Stalingrad’ın düşmesi, Moskova’nın güneyden sarılması için yol açacaktı… Günlerce, binlerce uçak ve binlerce top bu kente saldırdı. Almanlar, Stalingrad’ı ikiye ve belki de on parçaya böldüler. Hitler, kaç kez bu kentin alındığını bildirdi. Gerçekten de yarısını almıştı ama Sovyet halklarını halkı.
“Volga’dan öte toprak yoktur” sözü Stalingrad’da dilden dile dolaştı. Sokak sokak, ev ev, oda oda dövüştüler. Tüfek, el bombası, bıçak, demir sandalye, kaynar su… ne buldularsa Hitler ordusnu yenmek için kullandılar. “Yıkılmadık bina kalmadı” diyordu Alman raporları. “Eğer yüreğiniz varsa, her tuğla yığını bir kale olabilir” sözleri dolaşıyordu dillerde. Stalin, “geri alınan her tepe, zaman kazandırır” diye tel çekmişti. Stalingrad halkı, tam yüz seksen iki gün işte böyle savaştı… Ve 2 Şubat 1943’de Alman ordular Kızıl orduya teslim oldular.
Haliyle Stalingrad, uzun savaş cephesinin bir dönüm noktası oldu. Almanların bütün dünyayı köleleştirme hevesleri, işte burada, yiğit Volga kentinin erkek ve kadınlarınca parça parça edildi…
Stalingrad’dan sonra Almanlar sürekli geriye itildiler. 1943’de Ukrayna’dan, 1944 yazında Sovyet cephelerinden sökülüp atıldılar. Temmuz sonlarında Sovyet orduları Almanları Varşova’dan söküp attı. Kızıl Ordu, 1945 Nisan’ında Berlin’deydi ve 8 Mayıs 1945 yılında Kızıl Bayrak Berlin’e çekilerek. Alman faşizmi yenilgiye uğratılıyor ve Sosyalist Sovyetler Birliği dünyanın 6’a birine  kızıl bayrak çekiyordu.

Şan Olsun Faşizminin Yenilmesine Yol Döşeyen Stalingrad Direnişine.!