Stalingrad-eski
adı Volgograd- Muharebesi, Stalingrad Meydan Muharebesi ya da Stalingrad
Savaşı, II. Dünya Savaşı’nın Doğu Cephesi’nde, Mihver ordularıyla Kızıl Ordu
arasında, Stalin yoldaşın önderliğinde Stalingrad kenti için yapılan savaştır.
Hemen hemen tüm tarihçiler bu direnişi II. Dünya Savaşı’nın kesin dönüm
noktalarından biri olarak kabul edilir. Bu olağanüstü savaş, sosyalist
Sovyetler Birliğinin ayakta kalması savaşıydı. Emperyalistler Hitler faşizmini
Sovyetler birliğinin üzerine saldırtarak bir taşla bir kaç kuş vurmayı
amaçlıyorlardı.
Hitler faşizmi Sovyetleri işgal edecek, bu süreçte taraflar tüm güç ve
azimlerini ortaya koydukları, kıran kırana bir savaş süreceği için Sovyetler
Birliği ve Almanya güçten düşecek, tam da burada savaşta devreye girecek olan
İngiliz-ABD güçleri dünyaya egemenliklerini ilan edeceklerdi. Ama savaşın rengi
emperyalistlerin düşündüğü doğrultuda gelişmedi. Başında Stalin yoldaşın
bulunduğu Sosyalist Sovyetler Birliği halkları, sosyalizmi savunmak için
olağanüstü fedakarlık sergilemekten kaçınmadılar. Stalingrad direnişinde iki
milyona yakın insan savaşını yitirdi. Aslında 2.d,nya savaşında Alman
emperyalizmi ve faşist ittifakın esas hedefi sosyalist Sovyetler Birliğini
ortadan kaldırmaktı.
Nitekim 22 Haziran 1941 şafağında Hitler orduları Sovyetler Birliği’ne
saldırıya geçti. Alman orduları hızla Sovyetler Birliğinin en önemli sanayi
kentlerine kadar gelip dayanmıştı. Berlin, Londra, Washington, Sovyetler
Birliğinin faşist Hitler orduları karşısında 1 ay bile dayanmayacaklarını ve
ezilip tarihe karışacaklarını hayal ediyorlardı.
Hitler faşizmi ‘yıldırım tipi’ savaş ile Sovyetler Birliğini kuşatıp çökertmek
ve içten parçalamak istiyordu. Eğer güçleri eşit ülkeler söz konusu ise
‘yıldırım’ hemen başarıya ulaşmazsa, savaş uzar ve sonucu, ülkelerin nispi
ekonomik kaynakları, savaş yedekleri ve halkın morali belirler. İşte şimdi
Ruslar ile Almanların yüz yüze geldikleri sınav buydu.
Şimdi Moskova cepheydi. Halk günlük 1.600 kalorilik rejime girmişti. Ne
okullara, ne evlere kömür veriliyordu. Kömür savaş sanayi içindi. Evlerde
elektrik yoktu. Elektrik mühimmat yapmak içindi. Halk, oniki saatlik çalışmadan
sonra evlerine dönüyor, karanlıkta giysileri ile yatağa yığılıp, yorganlarını
başlarına çekiyorlardı…
Stalin Moskova’da kaldı. 7 Kasım 1941’de Alman topları varoşlarda gümbürder ve
Hitler Moskova’nın alındığını ilan ederken, Stalin Kızıl Meydanda birlikleri
teftiş ediyordu. Bu hareket, Moskova halkına güven veriyordu. Bu hareketiyle
onlara, başkomutanları ile birlikte ulusun savunmasının merkezi olduklarını
anlatıyordu. O kış Moskova, Almanları altmış mil geriye itti ve orada tutmayı
başardı.
1942 Ağustso ayında Hitler, “Stalingrad’ı ne pahasına olursa olsun ele
geçirin!” emrini vermişti. Stalingrad’ın düşmesi, Moskova’nın güneyden
sarılması için yol açacaktı… Günlerce, binlerce uçak ve binlerce top bu kente
saldırdı. Almanlar, Stalingrad’ı ikiye ve belki de on parçaya böldüler. Hitler,
kaç kez bu kentin alındığını bildirdi. Gerçekten de yarısını almıştı ama Sovyet
halklarını halkı.
“Volga’dan öte toprak yoktur” sözü Stalingrad’da dilden dile dolaştı. Sokak
sokak, ev ev, oda oda dövüştüler. Tüfek, el bombası, bıçak, demir sandalye,
kaynar su… ne buldularsa Hitler ordusnu yenmek için kullandılar. “Yıkılmadık
bina kalmadı” diyordu Alman raporları. “Eğer yüreğiniz varsa, her tuğla yığını
bir kale olabilir” sözleri dolaşıyordu dillerde. Stalin, “geri alınan her tepe,
zaman kazandırır” diye tel çekmişti. Stalingrad halkı, tam yüz seksen iki gün
işte böyle savaştı… Ve 2 Şubat 1943’de Alman ordular Kızıl orduya teslim
oldular.
Haliyle Stalingrad, uzun savaş cephesinin bir dönüm noktası oldu. Almanların
bütün dünyayı köleleştirme hevesleri, işte burada, yiğit Volga kentinin erkek
ve kadınlarınca parça parça edildi…
Stalingrad’dan sonra Almanlar sürekli geriye itildiler. 1943’de Ukrayna’dan,
1944 yazında Sovyet cephelerinden sökülüp atıldılar. Temmuz sonlarında Sovyet
orduları Almanları Varşova’dan söküp attı. Kızıl Ordu, 1945 Nisan’ında
Berlin’deydi ve 8 Mayıs 1945 yılında Kızıl Bayrak Berlin’e çekilerek. Alman
faşizmi yenilgiye uğratılıyor ve Sosyalist Sovyetler Birliği dünyanın 6’a
birine kızıl bayrak çekiyordu.
Şan Olsun Faşizminin Yenilmesine Yol Döşeyen Stalingrad Direnişine.!